1. Gün: Faşizme Geçit Yok!
AKP faşizminin saldırıları karşısında Halk Cepheliler her cepheden direnişini sürdürüyor. Ve bu direnişe dünya halkları da dayanışmalarıyla güç veriyor. Halk Cephesi Uluslararası İlişkiler Komitesi olarak tüm dünya halklarına dayanışma çağrısında bulunmuştuk. Gazi’deki yıkımlar, Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi’nin karakol haline getirilmesi karşısında İsviçre TAYAD Komitesi dayanışma için bir heyet oluşturdu ve İstanbul’a bizi ziyarete geldiler.
Heyette Arjantin Tupac Amaru hareketinden İrene, eskiden uyuşturucu bağımlısı olan oğluyla geldi. Evelio ise FARC gerillalarına yardım ettiği gerekçesiyle Kolombiya’da tutsaklık yaşamış bir doktor. Heyetle öncelikle Sabancı Davasından yargılanan İsmail Akkol’un duruşmasına katıldık. İsmail Akkol mahkemede hapishanelerdeki tecriti anlattı ve Anadolu halklarını teslim alamayacaklarını vurguladı. Yargılandığı dosyaya ilişkin de dosyasını hala hapishane yönetiminin bilgisayar vermemesinden dolayı inceleyemediği için savunma yapmayacağını belirtti. Halkın avukatları da yaptıkları savunmada mahkeme ve hapishanenin tutumu yüzünden kendilerine avukatlık yaptırılmadığını ancak hiçbir baskının onların adaleti sağlama çabalarından vazgeçiremeyeceğini vurguladı.
Mahkemenin ardından Adalet Okulu’nu ziyaret ettik. Hep birlikte yenilen yemeğin ardından hukuk öğrencileri Adalet Okulu’nu ve önceki hafta Ankara’da yaşanan saldırıyı anlattılar. Tam bu sırada Ankara’daki HHB tekrar basılabileceği haberi geldi. Selçuk Kozağaçlı’nın ve diğer HHB avukarlarının açıklamasını ve direnişini canlı yayında izledik.
Daha sonra Cumhuriyet Gazetesini ziyarete gittik. Biz gittiğimizde içerisi çok yoğundu, ertesi günün haber nöbetini biz devraldık. Cumhuriyet Gazetesini dayanışma ziyaretimizde aynı zamanda haber nöbeti de tutarak tüm tutuklu gazetecileri selamlayacağız.
Ardından Taksim’e geçtik. Heyetin en çok merak ettiği yer kuşkusuz Taksim Meydanı ve Gezi Parkı... Hep birlikte Meydan’a gittik, buranın Türkiye halkları için ne demek olduğunu anlattık. Her 1 Mayıs bizim için direniş demek, barikat demek... yani hiçbir koşulda teslim olmamanın, sosyalizm için savaşmanın sembolü...
İlk gün için en son ÇHD’li avukatları ziyaret ettik. 2 toplantı arası Ebru Timtik ve ÖHD başkanı ile görüştük. Türkiye’deki adalet sisteminin son sürecini anlattılar ki heyet sabah yapılan göstermelik yargılamaya bizzat tanık olmuştu... Avukatlarımız tekrar tekrar vurguladılar, saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğiz, adaleti adliye saraylarında aramıyoruz, adalet halkın ellerinde...