F tipi hapishaneleri protesto etmek için yapılan Büyük Ölüm Orucu Direnişinin (2000 – 2007) sürdüğü sırada, devletin direnişi kırma politikalarına karşı verilen her şehit birer cevap oluyordu halk düşmanlarına.
Tahliye edilen Ölüm Orucu direnişçileri dışarda direnişlerini sürdürdüler. Mahallelerde direniş evleri oluşmaya başlamıştı. Armutlu yine bir “Bir Direniş Odağıydı”…
Halk düşmanları gelişen büyüyen direniş karşısında çaresiz kalmış saldırılarını devam ettiriyorlardı. 5 Kasım 2001’de Armutlu direniş evine saldırmıştı. Savaşa gider gibi polisi tankları tüfekleriyle gitmişti direnmekten bir avuç kalmış bir direnişçilerin üzerine. Sultan Yıldız, Barış Kaş, Arzu Güler ve Bülent Durgaç katledilmişlerdi.
Armutlu Direnişinin ateşi hücrelere sıçramıştı. Eyüp Samur, Nail Çavuş, İbrahim Erler ve Muharrem Çetinkaya Armutlu’ya saldırı sürerken yoldaşlık sevgisinin ve bağlılığın örneği olarak tutuşturmuşlardı bedenlerini. Saldırıyı durdurun diyorlardı.
Şehitlerimizi anmak ve onlardan öğrendiklerimizi nesilden nesile aktarmak amacıyla bir anma program yapıldı. 5 Kasım Cumartesi akşamı yapılan anma salonuna konuk edilmişlerdi şehitlerimiz. Anma program bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Gençlerimiz ve çocuklarımız şehitlerimizin kısa özgeçmişlerini okuduktan sonra Armutlu Katliamını anlatan bir video izlendi. Şehidimiz Sultan Yıldız’ın ablası kısa bir konuşma yaparak mücadelemizi sahiplenme, şu anda da katliamlarına baskınlara ve baskılara devam eden faşizme karşı direnme çağrısı yaptı. “Cesetlerimizi Çiğnemeden Direnişçilerimize Dokunamazsınız” diyen Sultanımızın cümlesini tekrar ederek yoldaş sevgisinden ve sahiplenme duygusunun gücünden bahsetti kısaca.
40 kişinin katıldığı anma program, yapılan un helvasının ikramından sonra Sultan’ın sevdiği şarkılar Türkülerden de oluşan bir müzik dinletisi yapıldı.
İngiltere Yürüyüş Dergisi Temsilciliği
7 Kasım 2016