“Elif Şafak Bahtiyar Biz De Sizi Seviyoruz” Okuyalım
Okutalım
Bazen tek bir eylem için birçok değişik
planlamayı yapmak ve hayata geçirmek, eylemi örgütleyebilmek için başka
eylemler gerçekleştirmek gerekiyor. Tüm bunları yapabilmek ve sonuç alabilmek
için tabi ki sosyalizme inanç, halk ve vatan sevgisi gerekiyor. Çok derin bir
şekilde halk ve vatan sevgisi taşınmadan, günümüz koşullarında silahlı mücadele
yürütebilmek imkânsızdır. Halk ve vatan sevgisi sınıf kini ve tarih bilincidir.
Sınıf kini ve tarih bilinci silahlı mücadele yürütebilmenin zorunlu
koşullarıdır. Neden? Vatan tek başına bir toprak parçası değildir. Vatan
sevgisine sahip olabilmek için, o topraklar üzerinde yaşayan halkların
tarihini, yaşam şartlarını, kültürlerini, geleneklerini, isyanlarını bilmek
gerekir. Toprak, üzerinde yaşayan halklar ve o halkların gelenekleri,
kültürleri ve değerleriyle vatan olur. Tüm bunlar ise belli bir tarihsel
şekillenme içinde, bir birikimle oluşurlar. Tarih bilinci, bu tarihsel
şekillenmeyi bilmek ve anlamaktır.
Halkı sevmenin maddi karşılığı ise sınıf kinidir. Sınıf
kini, sömüren egemen sınıflara karşı, sömürülen milyarlarca halkın çıkarlarını
savunmak ve bu çıkarlar için savaşmaktır. Emperyalizme ve oligarşiye karşı
savaşılmadan halk sevgisinden, sınıf kininden söz edilemez. Aynı zamanda
sosyalistlikten, yurtseverlikten de söz edilemez. 1996 dünyanın ilk kadın Ölüm
Orucu şehidi olan Ayçe İdil Erkmen’in “yaşamış sayılmaz zaten yurdu
için ölmesini bilmeyen” sözleri, yurtseverlik duygusunun vatan için
savaşmakla özdeş olduğunu anlatır. Bugün ülkemizde, emperyalizme ve faşizme
karşı tek kurşun sıkmayan, tek bir taş atmayan, tek bir direniş örgütlemeyen,
emperyalizmle işbirliği yapan, faşizmin politikalarına alet olan kimi kesimler
yurtseverlikten söz ediyorlar ve Cephe’nin adalet eylemlerine saldırıyorlar.
Peki, yurtseverliğin karşılığı nedir? Ülkemizin zenginlikleri emperyalistler
tarafından talan edilirken yurtseverliğin göstergesi nedir? OHAL ile halk
üzerinde baskı kurulurken, halk çocukları sokaklarda katledilirken,
adaletsizlik almış başını giderken halk sevgisinin göstergesi nedir? Halkı ve
vatanını sevenler kimler? Faşizme karşı tek bir direniş sergilemeyenler, halkı
faşizmin saldırılarıyla baş başa bırakanlar, tek bir kurşun sıkmayanlar
devrimcilik adına konuşma hakkına sahip olamazlar. Bilinçli ya da bilinçsiz
burjuva politikası yapmaktadırlar. Onlar burjuvazinin dümen suyunda yürümeye devam
etsinler, Cephe savaşmaya, kitlelerin adalet beklentisini yerine getirmeye
devam edecektir. Cephe’nin silahlı eylemlerinin günümüz açısından tarihsel bir
önemi vardır. Bugün bütün dünyada, ideolojik ve siyasi önderliğini
emperyalizmin yürüttüğü uzlaşma, tasfiye ve teslimiyet politikalarının giderek
daha fazla kesimi etkisi altına aldığı bir süreçte, Marksist-Leninist ideoloji
ile yürütülen silahlı mücadele anlayışı, tüm dünya devrimi açısından büyük önem
taşımaktadır. Günümüzde bu onurlu ve soylu görev, Cephe savaşçılarının
omuzlarındadır. Cephe savaşçılarının gerçekleştirdiği her eylem, emperyalizmin
beyinleri fethetme, teslim alma politikalarına vurulan önemli bir darbedir. Bu
tarihsel ve siyasal görev, sosyalizmin prestiji olmasının ötesinde anlama sahiptir.
Sosyalist değerlerin, ilkelerin ve geleneklerin yaşatılıyor olması,
emperyalizmle dünya halkları arasındaki savaşımın geleceğinin belirlenmesi
açısından büyük bir öneme sahiptir. Emperyalizm dünyanın tek hakimi olduğunu ve
sosyalizmin kesin olarak yenildiğini iddia ederken gelişen silahlı mücadele,
emperyalizmin bu demagojilerine vurulan büyük bir darbedir ve tek tek her eylem
tarihsel ve siyasal olarak yol açıcı işleve sahiptir. Parti-Cephe’nin yol
yapan, yol açan, yol gösteren olmasının, elbette ki silahlı eylem tarzında da
yansımaları olacaktır. Silahlı eylem, Parti-Cephe tarzında, sürecin önünü açan,
halk kitlelerine gidilmesi, yürünmesi gerekli yolu gösteren, her türlü zorluğu
aşarak darbeler vurmasıyla, olmaz denilen koşullarda yol yapan bir tarza
bürünmüştür. Bu tarz, Elif, Şafak, Bahtiyar, Leyla, Mahir, Oğuz ve
Bilgehanlar’la yaratılan bir tarzdır. Anadolu ihtilali Parti-Cepheyle
sürmektedir. Bu bir savaştır. Emperyalizmle işbirlikçileri ve halklarımız
arasındaki bir savaştır. Bu savaşın öncüleri Kızıldere’den günümüze
Parti-Cephelilerdir. Çünkü Parti-Cephe’nin ideolojisi Marksizm-Leninizm’in
Anadolu halkının tarihiyle, kültür ve gelenekleriyle bilimsel kaynaşmasından
oluşur. Her şeyin temeli de burasıdır. Mücadele anlayışının, silahlı eylem tarzının,
halka ve kendine güvenin, sosyalizme inancın, emperyalizmle ve oligarşiyle
uzlaşmamanın… Her şeyin kaynağında bu ideolojik bütünlük ve halk ve vatan
sevgisi vardır.
Elif, Şafak, Bahtiyar’la somutlanan “biz de sizi seviyoruz”
sahiplenmesi, Parti-Cephe’nin yürüttüğü bağımsızlık savaşının halk
kitlelerindeki karşılığıdır. Bu silahlı mücadeledeki Parti-Cephe tarzının
somutluğu, doğruluğudur ve geleceği belirleyen de bu tarz olacaktır.
Elif, Şafak, Bahtiyar nezdinde Leylalarımıza, Mahirlerimize,
Oğuzlarımıza, Bilgehanlarımıza tekrar sesleniyoruz;
BİZ DE SİZİ SEVİYORUZ! SİZİN GİBİ YAŞAYACAK, SİZİN GİBİ
SAVAŞACAĞIZ! DÜŞLEDİĞİNİZ BAĞIMSIZ DEMOKRATİK SOSYALİST BİR ÜLKEYİ HALKLARIMIZA
ARMAĞAN EDECEĞİZ!
Unutursak toprak suya küssün
Ağaç yeşile Yeryüzü güneşe dağlar buluta deniz suya insan
soluğa küssün… Ömrümüz bizi yok saysın unutmayacağız unutturmayacağız sizi…