1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Halkın Hukuk Bürosu Açıklama:


SİLİVRİ 6 NO’LU HAPİSHANE İDARESİNİ ve GARDİYANLARIN BAŞI N.I’YI UYARIYORUZ;
TUTSAKLARIN HAKLARINI GASPETMEKTEN VE İŞKENCE YAPMAKTAN VAZGEÇİN!
Yargılama süresince, belli koşulların varlığı halinde mahkeme tarafından tedbir olarak öngörülen ve belli bir süre için hürriyetinden yoksun kalma anlamına gelen tutukluluk durumu ile mahkemelerce verilen ceza hükümlerinin infazı sırasındaki hürriyetinden yoksun bırakılmayı ifade eden hükümlülük hali hukuki tanımlamalardır.
Mahkemelerce öngörülen süreler boyunca duvarların arkasına kapatılan kişinin kapatılmadan kaynaklanan, bununla bağlantılı birtakım hak mahrumiyetleri dışında yasalarca öngörülmüş temel hak ve özgürlükleri hakları vardır. Başka bir deyişle, kapatılma ve bununla bağlantılı olarak seyahat özgürlüğünün olmaması gibi haller dışında herkesin sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere tutuklu ve hükümlüler de sahiptir. Bu haklar da keyfi olarak ihlal edilemez, gasp edilemez. Ancak kağıt üstündeki bu gerçeklik pratikte pek karşılık bulmaz. Bugün bütün hapishanelerde hakların adeta birer "lütuf" olarak görüldüğü, idarenin keyfi uygulama ve dayatmalarıyla yok sayıldığı bir hapishane rejimi uygulanmaktadır. Tutukluluk ve hükümlülük halleri, tutuklu ve hükümlünün tüm haklarını gasp ederek, insani niteliklerden uzaklaştırmayı amaçlayan insanları isyan ve adalet duygularını terk etmeye, itaatkâr, biatkar, sormayan, sorgulamayan köle ruhlu olmaya zorlayan uygulamalarıyla hukuki bir kategori olmaktan çıkmıştır.
Bir tutuklu ve hükümlünün en temel hakkı nedir?  Nefes alma hakkıdır örneğin.. Kişiler, betondan ibaret, etrafı dikenli jiletli tellerle çevrilmiş ve duvarların yüksekliği itibariyle firarın imkânsız olduğu “havalandırma”lara demir kafesler yapılarak nefes dahi alamaz duruma getirilmişlerdir.
Tutsakların dış dünya, ailesi ve çevresiyle ilişkileri keyfi, on yıllara varan disiplin cezalarıyla tamamen engellenmiştir.
Bir ve üç kişilik kapatılma mekânları olan hücrelerin içine ve havalandırmalara banyoları bile görecek şekilde kameralar yerleştirilmiş, tutsakların her anları izlenerek hapishaneler adeta insanların içine kurulmuştur.
Tutsakların 122 insanın hayatı pahasına, 45/1 sayılı genelgeyle kazandıkları haftada on kişi ile on saatlik ve tredmana tabi olmayan "sohbet hakkı" personel yokluğu, yer darlığı gibi bahanelerle veya tamamen fiili dayatmalarla ortadan kaldırılmıştır.
Kitap, dergi okuma, günlük basını takip etme hakkı yine keyfi ve gerekçesiz bir biçimde sınırlandırılmış ya da kimi yerlerde tamamen ortadan kaldırılmıştır.
Tutsakların avukatları ile savunma hakkı kapsamındaki görüşmeleri kamera ve dinleme cihazlarıyla denetim altına alınmış, avukat müvekkil ilişkisinin mahremiyeti ihlal edilmiştir.
Kimi hapishanelerde askeri nizamda ve ayakta sayım vermeye zorlanan tutsaklar kendilerini köle, gardiyanları da köle başı olarak görmeye zorlanmışlar, her türlü insanlık dışı muameleye rıza gösterir hale getirilmişlerdir.
Yukarıda saydığımız ve sayamadığımız nedenlerle, müvekkillerimiz olmak üzere hak taleplerini sloganlarla, kapı dövme, oturma ve idarenin keyfi uygulama ve işleyişini kilitleyecek eylemlerle savunmaktadırlar. Hapishane idareleri ise haklı hak taleplerini karşılamak yerine, baskı, ceza ve işkence uygulayarak sorunları çözümsüz bırakmaktadır.
Silivri 6 Nolu Kapalı Hapishane idaresi ve gardiyanların başı N.I.’ da,  müvekkillerimizin anlatımlarına göre tutsakların yukarıda saydığımız tüm haklarını gasp ettiği gibi, çorap arama/çıkarma dayatması yapmakta, keyfi aramaya son sloganını gerekçe göstererek de tutsaklara işkence yapmaktadır. Keyfiyete ve işkenceye onurlarını ve siyasi kimlikleri ezdirmeyeceğini söyleyen müvekkillerimiz, slogan, kapı dövme, oturma eylemleri, sayım vermeme, iki kez de hücre yakma eylemi yapmış, hapishane idaresi haklı talepleri dinlemek yerine işkence ve tek tek hücrelere kapatma yoluyla talepleri bastırmayı denemiştir.
Ancak bu dayatmaları kabul etmeyen Hüseyin Kütük ve Fuat Yalçın isimli iki müvekkilimiz tek tutulmayı ve işkenceleri protesto etmek için açlık grevi yapmaya başlamıştır. Dün itibariyle görüştüğümüz müvekkillerimiz de, iki arkadaşları tekli hücrelerden çıkarılıncaya kadar süresiz açlık grevi yapacaklarını bildirmişlerdir.
İnsanları açlık grevi yapmak zorunda bırakan işkenceciler ve insan onuruna aykırı dayatmaların mimarları ve uygulayıcıları tarih önünde hesap verecektir. Bugün yargılama konusu edilmeyen tüm suçlar yarın mutlaka hak ettiği karşılığı bulacaktır. İşkence insanlık suçudur ve zamanaşımı işlemeyen bu suçlar başka bir siyasi ortamda ve nihayetinde tarih önünde cezalandırılacaktır.  Başta tutsak yakınları ve aileleri olmak üzere insan onurundan yana tüm insanları, tutsakların hak taleplerini duyurmaya ve sahiplenmeye çağırıyoruz.
İŞKENCE İNSANLIK SUÇUDUR, İŞKENCEYE SON!
İNSANLIK ONURU İŞKENCEYİ YENECEK!
TUTSAKLARIN HAKLI HAK TALEPLERİ KABUL EDİLSİN!
HALKIN HUKUK BÜROSU
Gürsel Mah. Çevik Sok. No:13/10
Kâğıthane/İSTANBUL

Tel/Faks 0212 296 31 59
halkinhukuk@gmail.com

Açıklama No:          537

   01.06.2017
[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.