NURiYE GÜLMEN VE SEMİH ÖZAKÇA’YI
YAŞATALIM
Faşistlerin, zalimlerin zihniyetinin beyninde bir gram Allah inancı
varsa, Allah onların belasını versin!
İnsan demek VİCDAN demektir. NURİYE ve SEMİH haksızlık ve adaletsizlik
karşısında büyük acılar yaşadığınız için direniyorsunuz. İyi olmak kolaydır.
Zor olan adaleti savunmaktır. Sizde zor olanı başarmak için yola çıktınız.
Birçok insan adaletsizlikle karşı karşıyadır. Açlık grevine sessiz kalanlar
vicdansızlıkta pay sahibidirler. Haksızlığa uğrayan insanlar, NURİYE ve SEMİH’in
direnişine insanca bakmanız yeterlidir. NURİYE ve SEMİH adalet istedikleri için
açlık grevindeler. Adalet istedikleri içinde devlet onları hapse atarak
fiziksel özgürlüklerini kısıtladı. Onların insanca düşünmesini bırakın, Onlara
insan olmayı bile çok gördüler. Bencillik, duyarsızlık, göz göre göre
insanların ölümlerini seyretmek hangi dinde hangi kitapta yazıyor. Kuran-I Kerim’in
özü dürüstlük ve adalet değil midir? Dört kitabın da özü insan sevgisi değil
midir? Adalet uğruna açlık grevinde ölüme giden insanları görmezden gelmek
günah değil midir? Vicdansızlık değil midir? Nuriye ve Semih’in amacı ölmek
değildir. Amaçları, AKP hükümetinin KHK’larla keyfi bir şekilde görevden aldığı
onbinlerce kamu emekçisinin işlerine iadelerini sağlamaktır. Bunun içinde açlık
grevi yaparak halkın dikkatini çekmek ve halkla beraber hükümete baskı yaparak
hükümetin politika değişikliğini yapmasını sağlamaktır.
BURADA HALKIN VİCDANLI İNSANLARINA DÜŞEN GÖREV NEDİR?
Adalet, hukuk ve eşitlik arayan açlık grevi direnişçilerine halkın
kulak vermesidir. Nuriye ve Semih in seslerine ses, umutlarına umut olabilmektir.
Bu halkın evlatları haksızlığa uğradıkları için bedenlerini ölüme yatırdılar.
Tek istedikleri adalet.
HALKIMIZ! NURİYE VE SEMİH’İN ÇEKTİĞİ AÇLIK DUYGUSU; MİDELERINİN BOŞLUĞU
OLARAK GELMESİN AKLINIZA veya ÖLÜMÜ YÜCELTTİKLERİ fikri de gelmesin,
BEDENLERİNE İSTEYEREK İŞKENCE YAPTIKLARI FİKRİ DE OLUŞMASIN, NURİYE VE SEMİH İN
YAŞAMDAN BIKTIKLARINI DA DÜŞÜNMEYIN. YİYİP İÇMEYİDE HER İNSAN GİBİ ÇOK SEVERLER.
Fakat bir açlıkları var ki bütün bu açlıkları bastırır da Adalete olan
açlıklarıdır. Çünkü, adalet hissi insanlarda doğuştan var olan bir olgudur. Bu
ADALETE olan açlık ne İŞKENCE dinler, ne MERMİ, ne GAZ dinler ne de DAYAK.
Neden bu baskılar etki etmez biliyor musunuz? Halk sevgisiyle donanmış bir
düşüncenin, halkın ADALETE olan açlığını doyurmak için halkına olan inancıyla
vücutları bütün açlıklara katlanır. Tarihimizde adalet uğruna verilen
canlardan, MAHİRLERDEN, DENİZLERDEN, İBRAHİMLERDEN kalan bir gelenekten güç alırlar.
Bir tel güneş ışığı, bir nefes hava almak için, ölüm oruçlarında ölümsüzleşen
122’lerden almışlardır direniş gücünü.
Açlık grevinde ki eriyen NURİYE ve SEMİH’e YİYORLAR diyenler, onları küçümseyenler,
bilerek ya da bilmeyerek çamur atanlar gidip bir aynaya bakın. Kendinizi
zavallı bir yaratık olarak göreceksiniz. Asıl sizler sefil ve zavallı birer
yaratıksınız.
Demokratik bir devlet, demokrasi ve hukuk gibi sıfatları taşımalıdır. Bir
devlet bir canı korumakla yükümlüdür. Demokratik devletlerde, hak arama için
grev yapılıyorsa, grev yapana saldırı olmaz. Faşizmde ise devlet işkencecidir, vurur,
katleder, halktan korkar, saldırır. Fakat hiçbir zaman halktan güçlü
değillerdir.
NURİYE ve SEMİH 100 güne yakın açlık grevindeler. Gün geçtikçe
sağlıkları daha da kötüye gidiyor. HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR. AÇLIK GREVİNDE Kİ
NURİYE VE SEMİH İ YAŞATMAK İÇİN ANKARA YÜKSEL CADDESİNDE BİRLEŞELİM.
SUUDİ ARABİSTAN EMEKÇİLERİ