1890 yılında Bismarck’in sosyal demokrasiyi yasaklayan kanunun lağvedilmesi ardından, sosyalistler parlamentoya girdi. Parlamentoya giriş, dönemin sosyal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşmasına ve parlamentoda daha etkin olabilmek için çalışmasına neden oldu. Bu, Rosa Luxemburg’un da dâhil olduğu devrimci görüş çizgisindekileri rahatsız etmekteydi. Bu sırada Zürih’te öğrenim görmeye devam eden Rosa 1898 yılında doktorasını tamamladı. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam etse de, onun kafasındaki tabloda Almanya, Avusturya ve Rusya’da devrim gerçekleştiği takdirde Polonya özgür olabilirdi. Bu tabloda milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı sosyalist gruplardan koptu ve Almanya`ya yerleşti.
Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgâr SPD’nin de milliyetçi eğilime yönelmesine neden oldu ki bu Luxemburg’un fikirleri ile tamamen tezatlık oluşturuyordu. Bu sebeple partiyle olan tüm ilişkisini kesti. 5 Ağustos 1914’de Karl Liebknechtile beraber Internationale grubunu kurdu. 1 Ocak 1916’da grubun adı Spartakus Birliği (Spartakistler – Almanca Spartakusbund) oldu. Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916’da Luxemburg hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok makale kaleme aldı.
1918 Kasım’ında Luxemburg hapisten çıktı. Faaliyetlerine devam etti ve Liebknecht ile birlikte Alman Komünist Parti’sini kurdu. 15 Ocak 1919’da Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht tutuklandılar. Gözaltında polisin yaptığı işkenceler sonucu katledilip kanala atıldılar.
Her yılın ikinci pazarında yapılan yürüyüş ve anmaya Avrupa Dev Genç ve Alman dostlarımız katıldı. Halk Cepheliler ellerinde kırmızı bayrakları ve ölüm orucunda, adalet direnişinde olan Mustafa Koçak ve İbrahim Gökçek`in resimleri olan pankartlarla yürüdüler. Yürüyüş boyunca sloganlar hiç susmadı. Almanca ve Türkçe atılan sloganlarda Türkiye ve Avrupa hapishanelerinde yatan özgür tutsaklarla dayanışma sloganları atıldı. Tutsaklara özgürlük istendi.
Yürüyüş sonunda her yıl yapılan kapanış konuşmasında bir arkadaşımız söz aldı.
Arkadaşımız Türkiye`de Grup Yorum`a getirilen yasaklara, baskılara son verilmesi isteyen ölüm orucu direnişçisi Grup Yorum elemanı İbrahim Gökçek’in, işbirlikçi ve itirafçıların ifadeleriyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen adalet için bedenini ölüm orucuna yatıran Mustafa Koçak’ın serbest bırakılmasını istedi.
Bütün bu saldırılara yıldırma politikasına karşın mücadelemizi ayni kararlılıkla devam ettireceğimizi Emperyalizme ve Türkiye Faşist Devletine boyun eğmeyeceğimizi bize diz çökertemeyecekler direnenler kazanacak biz kazanacağız dedi.
Türkiye Faşist Devletinin tutsak olan Grup Yorum elemanlarının serbest bırakılmasını özgür tutsak Mustafa Koçak için yapılan adaletsizliğe son verilmesini istedi.
Yaklaşık 2 saat süren yürüyüş devrim şehitleri için yapılan saygı durusuyla bitirildi.
Yürüyüşe 105 kişi katildi
Mustafa Koçak Yalnız Değildir
Mustafa Koçak Onurumuzdur
Grup Yorum Halktır Susturulamaz
Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur
Berlin Halk Cephesi