29 Haziran Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul
Kısıklı'da bulunan evinin önünde basın açıklaması yapmak ve Ebru ve Aytaç'ın
sesini duyurmak isteyen Sultan Kaya ve Hasan Basri Yıldız gözaltına alınmış,
gözaltı işleminin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen
müvekkillerimiz 30 Haziran Salı günü Cumhuriyet Başsavcılığı'na çıkarılmıştır.
Nöbetçi savcı, dosyayı dahi incelemeden Hasan Basri Yıldız ve Sultan Kaya'yı
tutuklamaya sevk etmiş, İstanbul II. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan Sultan
Kaya ve Hasan Basri Yıldız tutuklanmıştır. Sultan Kaya, Silivri Kapalı
Hapishanesine, Hasan Basri Yıldız Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Hapishanesine
götürülmüştür.
Sulh Ceza Hakimliği önünde kararın açıklanması beklenirken,
siyasi şube amiri hakimlik kaleminden çıkarak duruşma salonu önüne gelmiş, kapı
önünde bekleyen diğer siyasi şube polisleri ile kısa bir konuşma yaptıktan
sonra duruşma salonuna girmiştir. Hemen ardından kararın açıklanacağı
söylenerek Sultan Kaya ve Hasan Basri Yıldız da salona alınmıştır. Henüz karar
açıklanmadan, dışarıda kalan iki siyasi şube polisi kendi aralarında
müvekkillerimiz için "ikisi de paket" ifadelerini kullanmıştır.
Yaklaşık 3-4 dakika sonra da duruşma salonundan müvekkillerimiz ve sorguya
katılan meslektaşlarımız çıkmış ve tutuklama kararı verildiği açıklanmıştır.
Sultan Kaya ve Haşan Basri Yıldız'ın tutuklama
gerekçelerinde açık bir şekilde "Adalet İstiyoruz" ifadesi yer
almaktadır. Ayrıca "Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal için ses
ver" demek de suç olarak nitelendirilmiştir. Hukuksuz olarak verilen
kararda basın açıklaması yapmak "örgüt üyeliği ve 291 I Sayılı Kanun
Muhalefet" suçları için yeterli görülmektedir.
Sultan Kaya pek çok farklı yerde Ebru ve Aytaç için basın
açıklamaları yaptı. Ancak çoğunda hakkında hiçbir idari ve cezai işlem
yapılmadı. Bu sefer tutuklanmasının asıl nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin
önünde açıklama yapmak istemesidir. Asıl tutuklanma gerekçesi, yargı
mekanizmasını kendisine bağlamış olan bir Cumhurbaşkanının evinin önünde adil
yargılanma hakkından bahsetme cesaretini göstermesidir. İfade özgürlüğü;
mekana, zamana ve kişilere göre değişen bir hak değildir. Sultan Kaya ve Hasan
Basri Yıldızı tutuklayan hakim ve savcılar, yargı mensupluğunu bırakıp adeta
konut bekçiliğine soyunmuştur.
Ayrıca Sultan Kaya geçen hafta 21 Haziran Pazartesi
tarihinde aynı yerde aynı şekilde basın açıklaması yaptı ve gözaltına alınmadı.
Bir hafta içerisinde ne değişti? 2911 Sayılı Kanun bu hafta mı yürürlüğe girdi?
Yedi gün önce suç olmayan bir fiilin bir anda suç olması Türkiye'deki
hukuksuzluğun geldiği
noktayı göstermesi açısından çarpıcı bir örnektir. Hukuk
iktidarın keyfi davranışlarına göre değişmekte ve geçtiğimiz hafta suç olmayan
bir fiil, bir anda suç haline getirilmekte ve tutuklama gerekçesi yapılmaktır.
Siyasi şube amirinin mahkeme salonuna girmesi ve diğer
siyasi şube polisleri ile arasında geçen diyalog, açık bir şekilde bir kez daha
yargıya müdahale edildiğini göstermektedir. Sulh Ceza Hakimlikleri siyasi şube
polislerine sormadan, onlardan gelecek telkinleri beklemeden hiçbir karar
almamaktadır.
Sultan Kaya Ebru Timtik'in teyzesidir. Haftalardır kızı
saydığı Ebru için pek çok farklı yerde Ebru ve Aytaç'ın sesini duyurmaya
çalışmıştır.
Hasan Basri Yıldız, Ebru Timtik'in ve Aytaç Ünsal'ın
müvekkilidir. Görme duyusunun olmamasına rağmen senelerce F Tipi hapishanelerde
tutulmuş ve geçmişte onun tahliyesi için uğraşan avukatlarının sesini duyurmaya
çalışmıştır.
Adalet isteyen kişiyi tutuklamak, Ebru ve Aytaç kelimelerinden
korkmak; direniş karşısında AKP faşizminin çaresizliğinin göstergesidir. AKP
faşizmi Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın haklı taleplerini yerine getirmek yerine,
yeğeni için adil yargılanma isteyen ve yıllarca vekilliğini üstlenen avukatları
için adalet isteyen insanları tutuklamaktadır.
Ayrıca Sultan Kaya ve Hasan Basri Yıldız, tecride karşı ölüm
orucunda olan Didem Akman ve adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan Özgür
Karakaya için adalet istemiştir. Didem Akman ve Özgür Karakaya için adalet
istemek de tutuklama gerekçeleri arasında yer almıştır.
Dünya halklarının mücadelesi sonucu tüm Dünya'da en temel
hak olarak kabul edilen toplantı hakkı ve ifade hürriyetini kullanmak suç
değildir.
Avukat Ebru Timtik 181 gündür, Avukat Aytaç Ünsal 150 gündür
adil yargılanma hakkı için, avukatlık mesleği için açlıkları ile direnmektedir.
Müvekkillerimiz Didem Akman ve Özgür Karakaya 132 gündür, ağırlaştırılmış
müebbet infaz rejiminin kaldırılması ve adaletin sağlanması için açlıklarıyla
direnmektedir. Ölüm orucu direnişlerinin sesini duyurmak suç değil, yaşam hakkı
için bir zorunluluktur.
Direniş karşısında AKP faşizmi çaresizdir. Bir teyzeyi
tutuklayacak kadar aciz bir tutum içerisindedir. Ancak teyze tutuklamak, görme
duyusu olmayan ve avukatları için adalet isteyen bir müvekkili tutuklamak çare
değildir. Ne yapılırsa yapılsın ölüm orucunu ve taleplerin haklı sesini
duymayan kalmayacak! Tarihte defalarca olduğu gibi direnme hakkı ile
haklarımızı kazanacağız!
Sultan Kaya Serbest Bırakılsın!
Hasan Basri Yıldız Serbest Bırakılsın!
Adalet İstemek Suç Değildir!
Halkın Hukuk Bürosu