Müvekkilimiz Ali Osman Köse Adli Tıp Kurumuna Sevk Edilmeli Ve
Tahliye Edilmelidir
Müvekkilimiz Ali
Osman KÖSE, 37 yıldan beri hapishanelerde tutulmaktadır. 37 yıllık tutsaklığın,
tecridin ve defalarca işkenceden geçmenin sağlığında yarattığı tahribatının
yanı sıra pek çok kere açlık grevi yapmıştır.
Ali Osman KÖSE 3
Temmuz 2020 tarihinde 30 gün süre ile ölüm oruçlarına destek amaçlı yaptığı
açlık grevini sonlandırmıştır. Ancak bu açlık grevi esnasında ve sonrasında
müvekkil ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmıştır. Kendi ihtiyaçlarını
karşılayamaz hale gelmiş ve konuşma bozuklukları başlamıştır. Zamanla konuşma
bozukluğu artmıştır, yürüyemez hale gelmiş ve tekerlekli sandalye kullanmaya
başlamıştır. Banyo, tuvalet gibi ihtiyaçlarını yanında geçici süre ile kalan
refakatçisinin yardımıyla giderebilmiştir.
8 Temmuz 2020
tarihinde, müvekkilimiz bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu'ndan Tekirdağ Devlet
Hastanesi'ne sevk edilmiştir. Burada birtakım testler yapılmış ve nörolojik
muayene gerektiği söylenmiştir. Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde yapılan nöroloji
muayenesi sonucunda vital değerlerinin "normal" olduğu raporlanmış ve
taburcu edilmiştir. Hâlbuki burada yapılan testlerde bile pek çok vital
bulgusunun olması gerektiğinden düşük veya yüksek olduğu görülmektedir.
Müvekkilimiz ile
taburcu edilmesinin ardından farklı tarihlerde yapılan üç avukat görüşmesinden
ikisini hiç hatırlamamakta; sonuncusunu ise eksik hatırlamaktadır. Taburcu
edilmesinin ardından kişisel bakımını kendi kendine yerine getirememektedir.
Açıktır ki müvekkilimizin sağlık durumu normal seyrinde değildir.
Müvekkilimizin
sağlıklı bir şekilde tedavisinin yapılması ve sağlık durumu nedeniyle tahliye
edilip edilmeyeceğine karar verilebilmesi için bağımsız hekimlerce muayene
edilmesi gerekmektedir. Bu konuda Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na
yaptığımız başvuruya savcılık tarafından herhangi bir yanıt verilmemiştir.
Ancak savcılık kurum doktoru tarafından gerekli görülürse müvekkilimizin tekrar
kendisine tanı konulamayan Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edilmesi şeklinde
bir yazı yazmıştır.
Tutuklu ve
hükümlülere tanınan "bağımsız hekim hakkı" uluslararası sözleşmelerde
ve Anayasa'da tanınmış bir haktır Müvekkilimizin sağlık durumunun ciddi olması
nedeniyle bağımsız hekim talebi ivedi bir şekilde kabul edilmeli ve tedavisi
için tahliyesine karar verilmesi gerekmektedir.
Bugün itibarıyla
müvekkilimizin Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesi için bir başvuru daha yaptık.
Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak muayene sonucunda sağlık durumunun hapishanede
kalamayacak durumda olduğunun tespiti zorunludur.
Halkın Hukuk
Bürosu