1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Halkın Hukuk Bürosu Enternasyonal Büro: Halkın Avukatı Seda Şaraldı Serbest Bırakılsın


Ne Halkı Ne Halkın Avukatlarını

Gözaltı Ve Hukuk Terörüyle Teslim Alamazsınız Yok Edemezsiniz

Halkın Avukatı Seda Şaraldı Serbest Bırakılsın!

28-29 Ekim tarihlerinde bir kez daha AKP faşizminin gözaltı ve hukuk terörüyle karşılaştık. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Hatay, Mersin ve daha pek çok ilde onlarca kişi evleri, iş yerleri basılarak, sokak ortasında kaçırılarak işkencelerle gözaltına alındı. Başta AKP medyası olmak üzere burjuva medyada “DHKP-C’ye büyük operasyon”, “DHKP-C’ye ağır darbe”, “12 ilde DHKP-C operasyonu” gibi ifadelerle ve AKP faşizminin yalan ve demagojileriyle dolu haberlerde 12 ilde 99 kişinin gözaltına alındığı şeklinde verildi bu haber.

Faşizmin yönetememe krizinin derinleştiği her dönemde en iyi bildiği ve yaptığı şey halkı baskı ve terörle sindirmeye çalışmaktır. Yalan ve demagojilerle demokratik alanda, haklar ve özgürlükler mücadelesi veren kişi ve kurumları terörize ederek demokratik mücadele zeminini yok etmektir. Bugün bunun örneğini bir kez daha yaşıyoruz. Bu operasyonun, bu zorbalığın başka bir açıklaması yoktur.

Burjuva medyanın yalanlarla süslediği haberlerinde “örgütün üst düzey yöneticileri”, “Silahlı Propaganda Birlikleri üyesi” vb. olduğu söylenen 99 kişi avukat, mühendis, işçi, memur, sanatçı, emekli, öğrenci, ev kadınına ve daha pek çok kesimden halktan insanlar, devrimciler ve devrimcilerin dostlarıdır. Gözaltına alınanlar arasında Grup Yorum ve Grup Yorum Korosu üyesi sanatçılar, Halkın Hukuk Bürosu emekçisi bir avukat da vardır.  Hepsinin ortak özelliği AKP faşizmin bütün baskı ve terörüne, sindirme ve yok etme saldırılarına rağmen demokratik hak ve özgürlük mücadelesinden vaz geçmemeleridir. Bütün bedelleri göze alarak adalet istemeye, işlerini, ekmeklerini istemeye devam etmeleridir. Devrimcilerin dostu olmaya, kapılarını devrimcilere açmaya devam etmeleridir. 

AKP faşizmi, bu “büyük suçları” emrindeki polis, savcı ve hakimleri kullanarak cezalandırmak, onları kendisi için tehdit olmaktan çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Bugün onlarca kişi bu sebeple gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan kişilere bu sebeple işkence edilmektedir. Gözaltına alınan bir kadın devrimciye kameralı bir odada çıplak arama işkencesi yapılmıştır. Gözaltına alınan birçok kişiye zorla; baskı, tehdit ve şantajla işbirlikçilik dayatmasında bulunulmuş, diğer kişiler aleyhine ifadeye alınmaya çalışılmıştır. AKP faşizminin polisi, böylece daha önce pek çok örneğini gördüğümüz Berk Ercan gibi yeni işbirlikçiler yaratmaya, yeni komplolar kurmaya çalışmaktadır. Tüm bunlarla amaçladıkları yeni bir korku ve güvensizlik ortamı yaratarak halkı baskı ve terörle sindirmektir.

AKP faşizmin baskı ve terörle sindirmeye çalıştıkları arasında halkın avukatları da vardır. Halkın avukatı Seda Şaraldı da bu “büyük operasyon” kapsamında Denizli’deki evinden, ailesinin yanından hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış ve gözaltına alındığı andan itibaren pek çok işkenceye maruz kalmıştır.

Halkın avukatı Seda Şaraldı’nın evine yapılan baskın ve arama yasadışıdır. Avukat olmasına ve yasaya göre arama sırasında Cumhuriyet savcısı ve Baro görevlisi hazır bulunması gerekirken bu yapılmamıştır. Hakkında arama kararı bulunan kişi olarak yalnızca kendisine ait eşyalar aranabilecek ve yalnızca kendisine ait eşyalara el konulabilecekken tüm aile fertlerinin telefonlarına ve özel eşyalarına el konulmuştur. Bunun adı hukuk değil zorbalıktır. Bu yapılan hukuka uygun soruşturma değil faşizmin keyfiliği, zorbalığıdır.

Bu zorbalık sadece arama ve el koymayla sınırlı değildir. Zorbalık, bütün gözaltı sürecinde devam etmiş ve etmektedir. Seda Şaraldı, Denizli Tavas İlçe Jandarma Karakolunda 24 saatten uzun bir süre gözaltında tutulduktan sonra 30 Ekim sabahı İstanbul’a götürülmüştür. Seda Şaraldı İstanbul’a götürülürken de işkenceye maruz kalmış, 8 saatlik yolculuk boyunca polis aracında ters kelepçeli bir şekilde tutulmuştur.

İstanbul’a getirildiğinde ise önce sağlık kontrolü bahanesiyle hastaneye götürülmüş, burada aynı operasyon kapsamında değişik illerden gözaltına alınan kişilerle birlikte kalabalık bir otobüse konulmuş, otobüste bulunan kişiler arasında Covid-19 testi pozitif çıkan, bu durumu polislerce de bilinen bir kişi de bulunmasına rağmen burada saatlerce bekletilmiştir. Bulaşıcı ve ölümcül bir virüs olan, bütün dünyada yüzbinlerce kişinin ölümüne neden olan Covid-19’un bulaşma riskinin yok sayılarak insanların kalabalık şekilde bir arada tutulması açıkça “öldürmeye teşebbüs” suçunu oluşturmaktadır.

Halkın avukatı Seda Şaraldı'ya gözaltında tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde de "parmak izi" alınması bahanesiyle açık bir şekilde işkence yapılmıştır. Parmak izi alınma işlemi sırasında Av. Seda Şaraldı'nın kafasına defalarca tekme atılmış, bu işkence parmak izi alındıktan sonra da devam etmiştir.

Elbette işkenceye maruz kalan yalnıza halkın avukatı Seda Şaraldı değildir. Gözaltına alınan tüm kişilere aynı işkenceler uygulanmış ve uygulanmaktadır. İşkence insanlık suçudur. Sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır.

Tüm meslektaşlarımızı, ulusal-uluslararası hukuk örgütlerini ve halkımızı bu keyfi ve yasadışı gözaltılara, işkencelere ve halkın avukatlarına yönelik bu saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Halkın Hukuk Bürosu Enternasyonal Büro

30.10.2020

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.