Faşizme Karşı Bir Taş Atmayanlar, Tek Bir Direniş Örgütlemeyenler
Eğitim-Sen Genel Kurulunda; Faşizme Karşı Direnen Kamu
Emekçilerini Tasfiye Etti
Devrimci Kamu Emekçilerini Tasfiye Ederek “Biz Onlardan
Değiliz” Mesajı Verenler:
“SİZ TESLİM OLUN, BİZ MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ!”
28.11.2020 tarihinde yapılan Eğitim-Sen Genel Kurulu’nda
faşizm tarafından tutsak edildikleri için kendisini savunma durumu dahi olmayan
Yüksel Direnişçileri’nin tasfiye talebi Eğitim-Sen yöneticileri ve delegeleri
tarafından onaylanmış ve Devrimci Kamu Emekçileri Eğitim-Sen’den tasfiye
edilmiştir.
Açlığa terk edilmiş KHK’lıların intihar ettiği, işsiz kalan
işçinin bedenini ateşe verdiği, açlığın ve yoksulluğun büyüdüğü bir ülkede
sendikalar emekçilere öncülük ederek mücadele ettirmeyi tartışmak yerine;
‘devrimcileri sendikalardan tasfiyesini tartışıyor ve tasfiye ediyorsa’ bu
sendika yöneticileri devletin icazetine sığınmıştır.
Devrimcileri sendikalardan tasfiye edenlere soruyoruz: KESK
/ Eğitim-Sen; bu ülkede bir gece KHK’sı ile yüz binlerce emekçi açlığa terk
edildi, her gün KHK ile ihraç edilen birisinin intihar haberi yayılıyor ne
yaptınız? Devrimcileri linç eden DİSK yöneticileri on binlerce emekçi
işlerinden atılırken, açlar ordusu bedenini ateşe verirken ne yaptınız? Hangi
eylemi örgütlediniz, eylem programınız nedir? Sendikalar emekçilerin ekonomik
demokratik mücadele araçlarıdır. Bu mücadele araçları ile emekçilerin hak
mücadelesine nasıl öncülük ettiniz ve etmeyi düşünüyorsunuz? Her gün işçiler ve
emekçiler çeşitli yerlerde direnişe geçiyor ve devletin copu, gazı ile yerlerde
sürükleniyor bunun karşında ne yaptınız ne yapacaksınız? Bu sorulara DİSK, KESK
ve Eğitim-Sen yöneticileri cevap veremez. Çünkü bu sendikaların yöneticiliğini
yapanlar çöreklendikleri koltuklarda bürokratlaşmış, tabanının söz ve karar
hakkını tasfiye etmiş, mevkilerini bürokratizme kapı aralama yerleri olarak
kullanmaktan öte bir amacı kalmamıştır.
Bugün ülkemizde iki sınıf var ve her kişi ve kurum yaptığı
ile ya emekçilerin yanında olur ya da tam karşısında. Direnen ve halka
direnişleri ile “zulme karşı direnin” çağrısını 4 yıldır günde iki kez işkence
görme pahasına yapan devrimci kamu emekçilerinin sendikadan tasfiye edilmesi
faşizmle aynı safta yer almaktır. Sendikalardan devrimcilerin ihraç edilmesi,
kapısı önünde linç edilmesinin nedeni budur. Yerleri devlettin, patronun yanı
olanlar çöreklendikleri koltuklarda emekçilerin alın terini pazarlayanlar,
sendikaları milletvekilliğine sıçrama tahtası olarak görenler elbette
devrimcilere saldıracaktır. Başka türlü bu düzen içinde kendilerini var
edemezler ve burjuvazini ahırında tepinemez, oturdukları koltuklarda rahatlıkla
emekçilerin alın teri üzerinden yaşayamazlar.
Yapılan genel kurulda KESK / Eğitim-Sen yöneticilerinin
onayladıkları ise sadece üyelerinin ihracı değildir. Onayladıkları faşizme
karşı mücadelede saflarının neresi olduğudur. Yapılan onaylama ile 4 yıldır
günde iki defa Yüksel Direnişçileri’ ne yapılan işkence onaylanmıştır. Yüz binlerce KHK’lı kamu emekçisine
“kaderiniz bu kabul edin” denmiştir. Faşizme karşı direnmemek, teslim olmak
meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. AKP’ye “Biz onlardan değiliz” mesajı ile
faşizmin devrimcilere soldan saldırısı hayata geçirilmiştir. Eğitim-Sen yöneticilerinin onayladıkları
devrimci kamu emekçilerinin ihracı değil kendi teslimiyetçilikleri,
icazetçilikleri olmuştur. Bu onay ile sendikalara çöreklenmiş oportünist,
reformist anlayışlar bir kez daha halklarımızın gözünde mahkûm olmuşlardır.
Çöreklendiğiniz o koltuklarla birlikte sizi, sizi de bu
düzen ile birlikte tarihin çöplüğüne gömeceğiz. Emekçilerin direnişleri altında
ezilecek Lenin’in deyimi ile “Bataklıkta yerinizi özgürce alacak” hak ettiğiniz
yeri bulacaksınız.
Yüksel Direnişçileri Onurumuzdur!
Kahrolsun Tasfiyeci Sarı
Sendikacılık, Yaşasın Devrimci Kamu Emekçileri!
Devrimci İşçi Hareketi