19 Aralık 2000 Tarihinde 20
Hapishanede Devrimci Tutsaklara karşı yapılan Katliamda 28 Devrimci Tutsak
Yakılarak, Kurşunlanarak, Bombalarla katledildi. Yüzlerce tutsak yaralandı,
sakat bırakılıp tecrit hücrelerine atıldı soğuk kış günlerinde. Dönemin hükümeti
“Hayata Dönüş” diye adlandırdığı Katliamı, IMF’nin Ülkemize dayattığı
yaptıramların bir parçası olduğunu gizleyemiyordu. Çünkü Devrimci Mücadele Ülke
Topraklarında Emperyalizmin Yaptırımları karşısında bir engel olarak
görünüyordu. Bu nedenle önce Hapishanedeki Devrimci Tutsakları Tecrit edip
F-Tipi Hücrelerde Ölüme Terk etmek, dışarıda Yürütülen Devrimci Mücadelede
geriletilip Reformist bir Çizgiye kaydırılmak istendi. Çoğu Devrimci Örgütler
bu Saldırı karşısında Direnmemenin Teorisini yapıp Emperyalizmin Saldırısı
karşısında Teslim Olmuşlardır. Bu Saldırılar karşısında Cepheli Tutsaklar
öncülüğünde Diğer Devrimci Örgütlerle birlikte Başlatılan Ölüm Orucu Direnişi
bir süre sonra diğer Örgütlerin çeşitli bahanelerle Direnişi Terk etmesiyle
Cepheli Tutsakların 7 Yıl gibi uzun yılları kapsayacak bir Direniş Örüldü Ülke
Topraklarında. Reformist, revizyonist rüzgarların estiği küresel global dünya
teorisi safsataları ile direnmemenin teorisini yapan çürüyen sol ise direniş
karşısında ezilmiş ve teslim olmanın utanmazlığını, büyük direnişe saldırarak
yapmıştır. dile kolay herkes teslimiyetin ve ihanetin hikayesini yazarken, Cepheli
tutsaklar 7 yıl ve 122 şehit vererek direndi ve zaferi halklarımıza ve
şehitlerimize armağan etti. bu yüzden diğer örgütler çürürken, Cephe buzdağlarını
delen bir buzkıran misali önüne koyulan her engeli, yarattığı yeni direnişlerle
açmaya devam ediyor.
19-22 Aralık ve Büyük Ölüm
Orucu Şehitlerimiz Onurumuz ve Sorulacak Hesabımızdır.
Kuşlar Uçmayı,
Balıklar Yüzmeyi,
Unutsada..
Biz, Hesap Sormayı Unutmayacağız!
18.12.2020
Ulm Halk Cephesi