ZAMAN ÖLÜME AKIYOR, SİBEL VE GÖKHAN HER GEÇEN GÜN ÖLÜME BİR
ADIM DAHA YAKLAŞIYOR
SİBEL VE GÖKHAN’IN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN
ADLİ TIP KURUMU GÖREVİNİ YAPSIN, GÖKHAN YILDIRIM’I TAHLİYE
ETSİN!
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın adalet için direnişleri
aylardır sürüyor. Sibel ve Gökhan aylardır açlıklarıyla adalet aramaya, adil
yargılanma talebini haykırmaya devam ediyorlar. Adalet savaşçısı Gökhan
Yıldırım bugün açlığının 231’inci, Sibel Balaç ise 237’inci gününde.
Onlar sadece kendileri için değil zulme, adaletsizliğe
uğrayan herkes için direniyor.
Onlar; gizli tanık yalanlarıyla, sahte belgelerle, uydurma
dijital delillerle, haksız-hukuksuz şekilde cezalandırılıp adaletsizliğe mahkum
edilen binlerce siyasi tutsak için direniyor. Hapishanelerde baskıyla,
yasaklarla, işkencelerle, tecritle teslim alınmaya çalışılan binlerce siyasi
tutsak için direniyorlar.
Onlar tahliye edilmeyerek, tedavi edilmeyerek hapishanelerde
katledilmek istenen yüzlerce hasta tutsak için, kanser hastası devrimci tutsak
Ali Osman Köse için direniyorlar.
Ali Osman Köse ömrünün 38 yılını hapishanede geçirmiş, bunun
22 yılı F tipi tecrit hücrelerinde ağır tecrit altında geçmiş, 65 yaşındaki bir
hasta tutsaktır. Ali Osman Köse 2 yıldır kanser hastalığıyla mücadele ediyor.
İnfaz yasasına göre infazının ertelenmesi, tahliye edilmesi gerekiyor. Ancak
AKP faşizmi onu tahliye etmeyerek, tedavisini engelleyerek, tıpkı bugüne kadar
hapishanelerde katledilen binlerce hasta tutsak gibi katletmek istiyor.
Hasta tutsaklar sorunu bu ülkede hukukun, adaletin nasıl
işlediğini, faşizmin insana verdiği değerin ne olduğunu gösteren bir
turnusoldür.
Bugün Türkiye hapishanelerinde onlarcası ölüm sınırında
olan, her an ölümü bekleyen yüzlerce hasta tutsak var. Kimi kanser hastası,
kimi kalp hastası, kiminin bütün organları iflas etmiş, kimi felçli… Yüzlerce
hasta tutsak Adalet Bakanlığı, hapishane idareleri, Adli Tıp Kurumu ve hakim ve
savcılardan oluşan; kendi yasalarını, kendi hukuklarını çiğneyen bir çete
tarafından katledilmek isteniyor. Sibel ve Gökhan; işte bu çetenin katletmek
istediği yüzlerce hasta tutsak için direniyor.
Gökhan Yıldırım da bugün işte bu çete tarafından katledilmek
isteniyor. Ölüm orucunun 231’inci gününde olan Gökhan Yıldırım’ın sağlığı gün
geçtikçe bozuluyor, yaşamı ağır risk altında.
Aylar süren açlığın sonucu olarak bedeninde hızlı bir kas
yıkımı yaşanan, organları yavaş yavaş işlevini kaybeden, vücudunda derin
yaralar oluşmaya başlayan ve artık ölüme doğru giden Gökhan Yıldırım
avukatlarının infaz erteleme başvurusu üzerine geçtiğimiz haftalarda Tekirdağ
Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Tekirdağ Şehir Hastanesi 10 Ağustos tarihinde
verdiği raporla Gökhan’ın hapishane koşullarında da hastane koşullarında da
kalmasının mümkün olmadığını, infazının ertelenmesi gerektiğini söyledi. Ancak
Gökhan Yıldırım bu rapora rağmen tahliye edilmeyerek, 10 Ağustos günü akşam
saatlerinde apar topar bu raporu veren Tekirdağ Şehir Hastanesine kaldırıldı ve
şu anda bu hastanenin mahkum koğuşunda tutuluyor, Bunun anlamı açıktır. Gökhan
Yıldırım’ı, sağlığı için uygun olmayan, bu durum hastanenin verdiği raporla da
sabit olan mahkum koğuşunda tutarak katletmek istiyorlar. Buna izin
vermeyeceğiz.
Bugün işte bunun için buradayız. “Sibel Balaç ve Gökhan
Yıldırım’ı katletmenize izin vermeyeceğiz” demek için buradayız.
"Direnmek hak, yaşatmak görevdir. Onları
yaşatalım" demek için buradayız.
Buradan Atina’da bulunan Türkiye büyükelçiliği önünden,
Türkiye faşizminin buradaki temsilciliği önünden onlara bir kez daha
sesleniyoruz;
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın talepleri haklı ve
meşrudur, talepleri kabul edilsin!
Adli Tıp Kurumu Görevini Yapsın Gökhan Yıldırım Serbest
Bırakılsın!
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım Onurumuzdur!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Adalet İstiyoruz Alacağız!
Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!
Ali Osman Köse Serbest Bırakılsın!
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!
Halkız Haklıyız Kazanacağız!
Yunanistan Halk Cephesi