9 aydır çeşitli biçimlerde bir Nazi Yasası olan 129 yasası çeşitli biçimlerde
anlatılırken, bu yasayla tutuklananların serbest bırakılması için faaliyetler,
eylemlilikler devam ediyor. Açlık grevi yapmaktan, hapishaneye tuz, şeker
göndermeye, Almanya'nın başkenti Berlin'de İçişleri Bakanlıkları önünde eylem
yapmaktan, BGH önünde çadır direnişi yapmaya, devrimciler hakkında komplolar
düzenleyen, ve bu komploların hazırlandığı merkezller olan Vefassungschulls
önünde yapılan eylemlere, çeşitli göçmen halkların ve Alman halkının solcu,
ilerici örgütlenmeleriyle birlikler kurulmaya ve milletvekillieri ve siyasi
partilerle görüşmeye, imza toplamaya kadar zengin ve çeşitli faaliyetlerle bu
adaletsizliğin son bulması isteniyor. Ve bu faaliyet ve eylemliliklere her gün
yenileri ekleniyor. Özgür EMRE, İhsan CİBELİK, Serkan KÜPELİ özgürlüklerine
kavuşana kadar da bu mücdele devam edecek.
Önümüzdeki günlerde
yine aynı taleple bir UZUN YÜRÜYÜŞ başlayacak. Bölge bölge, şehir şehir
129 yasasının hukuksuzluğunun anlatılacağı ve tutuklananlara özgürlük
isteneceği eylem ve faaliyetlere ALMANYA'da yaşayan tüm halkımızı katılmaya
çağırıyoruz. Çünkü 129 B yasası, ırkçı ve anti demokratik bir yasadır. En
sıradan hak isteme eylem ve faaliyetlerimizi 129 yasası kapsamı içine alarak
bizleri hak aramaya bile korkar hale getirmek istiyorlar. Bu arkadaşlarımızın
yargılanma sebeplerine baktığımızda ne demek istediğimiz daha iyi
anlaşılacaktır. Mesala Özgül EMRE, Grup Yorum üyesi iki kişinin nişanına
katıldığı ve onlara nişan yüzüğü taktığı için, Türkiye hapishanelerinde yine
emperyalizmin desteği ile yapılan 19 Aralık katliamında kullanılan gazlardan
dolayı diri diri yakılan devrimci kadınlardan birisi olan Birsen Kars'ın
cenazesine katıldı diye, tübutunu omuzladığı gerekçesi birer"SUÇ" ve
yargılanma nedeni olarak sıralanıyor. Yine İhsan CİBELİK Grup Yorum üyesidir ve
yine Yorumcuların nişanına katılmak, orada davul, zurna çalmak, türkü söylemek
Suçları arasında. Serkan KÜPELİ yine demokratik faaliyetleri dolayısıyla
tutuklu.
Peki bunlar suç
mu? Elbetteki
değil.
Cenazeye, düğüne,
nişana katılmak, Suç değil, bizim halk değerlerimizdir. Üstelik Birsen Kars
emperyalizm destekli, emperyalizmin ürettiği kimyasal gazlarla yakılan bir
devrimcidir. Onu yakanlar, kanser olmasına neden olanlar SUÇLUDUR, cenazesine
katılanlar değil.
Grup Yorum üyesi iki insanın nişanını terörürize eden Alman Polisidir. Bu nişan da bir SUÇ vardır ancak bu suçu
işleyen ALMAN POLİSİDİR. Nişandan günler önce nişanı yasaklayan, o gün
düğün salonuna polis yığan, çoluk çocuğuyla nişana gelmiş insanları engellemeye
çalışan polistir. Sonuçta insanlarımızın öfkesiyle karşılaşmış ve geri çekilmek
zorunda kalmıştır. Grup Yorum elbetteki kendi nişanında, düğününde kendi
türkülerini söyleyecek.
Şarkılarımızı
söylemek, nişan yapmak, cenazeye katılmak, demokratik eylemler yapmak, piknik
yapmak, tatil kampı yapmak SUÇ DEĞİLDİR!
İntegrasyon, uyum
vb diyerek, bizi, çocuklarımızı kültüründen uzaklaştırmaya çalışan emperyalizm,
hak aramaya da tahammülsüz. Bütün dünya onların babalarının çiftliği, biz ise
horlanacak, onların söylediği şarkıları söyleyecek, onların dayattığı hayatı
yaşayacak, onların istediği cenazeye katılacak, istemediklerine katılmayacağız
öyle mi?
Hayır hiçte öyle
değil!!!
Biz kendi
ülkemizde de yaşadığımız başka ülkede de veya yaşamadığımız ülkelerde de
haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı çıkacak, özümüzü unutmayacak, halkımızın
değerlerini yaşatacak, değerlerimize saldırıyı Suç sayacağız. Dünyayı kana
bulayan, kendi ekonomik çıkarları için savaşlar çıkarıp, halkları katleden,
kendi yurtlarından, vatanlarından göç etmek zorunda bırakanlar bize "SUÇLU"
,"TERÖRİST" diyorsa elbette ki biz de suç ne suçlu kim kavramlarına
bir açıklık getirmek durumundayız. Hatta bu bizim hem devrimciliğimizin gereği,
hemde boynumuzun borcudur. Bu gerçekleri anlatmaya,yalanlarla mücadele etmeye
devam edeceğiz. Göçmen halklara katliamlar yapanlar, bunları planlayanlar,
ırkçılığı her geçen gün yürütenler, kendi bencil, çıkarcı kültürünü, kokuşmuş
kapitalist "değerlerini" dayatanlara elbetteki teslim olmayacağız.
Değerlerimizi, kültürümüzü yaşatmaya, bu konuda ısrar etmeye, direnmeye ve
mücadele etmeye devam edeceğiz. Bize suçlu diyenleri bizde tarihten tanıyoruz.
Gaz odalarından, işkencelerden, toplama kamplarından, bugün adlarını açıktan
savunamadıkları NAZİLER den tanıyoruz. İnsanlık tarihinde lanetle
anlıanlar, bir akıl hastalığı olmuş Irkçılığın, kafa tascılığın dünyaya hakim olmasını
istiyorlar. Bunu başaramadılar. Her fırsatta, halklara yönelik bir tehdit
olarak kullanmaya devam ediyorlar. Ancak bunun karşısanda yenildikleri
devrimcilerdi, sosyalistlerdi. Bizde bunları hatırlatmaktan onur duyuyoruz.
Halkları birbirine düşman etmenin halkların değil emperyalistlerin, faşistlerin
çıkarınadır. Bu saldırı sadece devrimcilere yönelik bir saldırı da değildir.
Tüm göçmen halklara, hatta kendi gibi düşünmeyen kendi halkına karşıda bir
saldırıdır.
Bu nedenle de 129
yasasına karşı çıkmak, buna karşı mücadele etmek aynı zamanda kendi haklarımız,
kültürümüz, değerlerimiz içinde bir mücadeledir. Bugün doğa için, çevre için
mücadele edenleri bile bu yasa kapsamında yargılamak istemektedir Alman
devleti.
ÖZGÜL EMRE, İHSAN
CİBELİK, SERKAN KÜPELİ bizlere
ne yapılmak istediğinin örnekleridir. Oturumları ellerinden alınan, bürokratik
uygulamalarla ezilen , resmi kurumlarında horlanan, aşağılanan, her türlü
kötülüğün kaynağıymış gibi gösterilen, kendi katliamlarını , kendi
saldırganlıklarını yalanlarla göçmen halklara yıkan bir devlet var karşımızda.
Bunu biliyor, bu gerçeklikle mücadele ediyoruz. Mücadele etmekten, direnmekten
başka yolumuz da yoktur. Bu haksızlıklar, bu hukuksuzluklar yaşanırken, biz
korkudan ıslık çalarak, susarak, bir şey yokmuş gibi davranarak, saldırıların
hedefi olmaktan kurtulamayız. Ancak mücadele edersek, direnirsek, hakkımızı
ararsak bu saldırıları geriletebiliriz. Başka bir kurtuluş yoluda yoktur zaten.
Tüm bu gerçeklikle
diyoruz ki, 129 yasası halka saldırı yasasıdır. Halkın direnme hakkına saldırı
yasasıdır.
Yasaldır ama Adil
değildir.
Yasaldır ama
demokratik değildir.
Yasaldır ama
insani değildir,
Yasaldır ama meşru
değildir.
Tüm sonuçlarıyla
birlikte kaldırılmalıdır. ÖZGÜL; İHSAN; SERKAN ve bu yasayla yargılanan herkes
serbest bırakılmalıdır.
Herkesi 129
yasasına karşı yapılacak eylemlere, faaliyetlere katılmaya çağırıyoruz.
ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK, SERKAN KÜPELİ SERBEST BIRAKILSIN!
SCHULUS MİT DEM
NAZİ PARAGRAPHE!
ADALET İSTİYORUZ
ALACAĞIZ!
HAKIZ HAKLIYIZ KAZANAACAĞIZ!