AKP
FAŞİZMİ OHAL İLAN EDEREK SUÇLARINI GİZLEYEMEZ!
ÖLDÜREN
DEPREM DEĞİL AKP’NİN YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR
ÇÖKEN,
BİNALAR DEĞİL BU YAĞMA VE TALAN DÜZENİ, ENKAZ ALTINDA KALAN AKP FAŞİZMİNİN TA
KENDİSİDİR
AKP
ER YA DA GEÇ İŞLEDİĞİ TÜM SUÇLARIN HESABINI HALKA VERECEK!
Ülkemiz
6 Şubat 2023’te yaşanan iki büyük depremle sarsıldı, iki büyük depremde
kaybettiğimiz binlerce insanımızla yüreklerimiz binlerce kez yandı.
Merkez
üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 şiddetindeki ilk deprem 6 Şubat
sabahı 04.17’de, merkez üssü Elbistan olan 7.6 şiddetindeki deprem ise öğlen
saatlerinde gerçekleşti. Her iki deprem ve artçı sarsıntılarda Kahramanmaraş,
Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Hatay, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa ve
Diyarbakır olmak üzere 10 ilimizde binlerce ev yerle bir oldu, binlerce ev
hasar gördü.
Adına
„doğal afet“ denilen bu katliamda şu ana kadar (açıklamayı yazdığımız 8 Şubat,
09.00 itibariyle) tespit edilen 6234 kişi hayatını kaybetti, 37 binden fazla
insanımız yaralı olarak kurtuldu. Hala enkaz altında kalan, hala ulaşılamayan
binlerce insanımız var. Enkaz altındaki binlerce insanımız iki gündür yardım
bekliyor. İki gün geçti ama hala ulaşılamayan, hala hiçbir yardımın gitmediği,
hiçbir arama kurtarma ekibinin ulaşmadığı binlerce enkaz var. Yüzlerce köyden
haber alınamıyor. İnsanlar göçük altında kalan yakınlarını kendi imkanlarıyla
çıkarmaya çalışıyorlar. Arama kurtarma ekiplerinin ve teçhizatlarının bölgeye
sevk edilmesinde büyük sorunlar var. Deprem bölgesine ulaşabilen arama kurtarma
ekiplerinin organizasyonunda da ciddi sorunlar var. AFAD ve ekipler arasında
koordinasyon yok, tam anlamıyla bir kaos
var…
Depremden
sağ kurtulabilen binlerce insanımız dondurucu soğukta hayatta kalmaya
çalışıyor; binlerce insanın barınma, ısınma, beslenme, sağlık gibi temel
ihtiyaçları hala karşılanabilmiş değil. Ekmek yok, su yok, elektrik yok, gaz
yok. Cep telefonları çalışmıyor, internet çalışmıyor…
Bir
yanda bu tablo varken, bunlar yaşanırken diğer yanda bu tablonun mimarı, bu katliamın
en büyük sorumlusu olan AKP’nin bakanları ve diğer devlet yetkilileri hiç
utanmadan kendilerine ezberletilen „devletimiz büyük bir devlet, devletimiz tüm
gücüyle buradadır, devletimizin tüm imkanları seferber edilmiştir“ yalanını
söylemeye devam ediyor. Oysa ortada
bırakın „güçlü-kudretli“ devleti, devlet diye bir şey yok, tam bir kaos var.
Şu
da çok açık ki „doğal afet“ denilen bu katliamın sorumlusu devletin ta
kendisidir. Bu katliamda kaybettiğimiz binlerce insanımızın katili ülkenin
bütün kaynaklarını 7 sülaleleriyle birlikte yağmalayan; halka ait ne varsa
işbirlikçi tekellere, yandaş patronlara, „iş adamı“ görünümlü hırsızlara,
soygunculara peşkeş çeken AKP iktidarıdır. Binlerce insanımızın katili iki
günde doğru düzgün arama kurtarma faaliyeti bile örgütleyemeyen, enkaz
altındaki binlerce insanı ölüme terk eden, depremzedeleri karda kışta aç açıkta
bırakan, bu da yetmezmiş gibi halkın dayanışmasını engelleyen AKP iktidarıdır.
Evet,
devletin tüm gücü orada, devletin tüm imkanları seferber edilmiş durumdadır; ama
bu güç, bu imkanlar hayat kurtarmak için değil, halkın yaralarını sarmak için
değil AKP iktidarının suçlarını, beceriksizliklerini gizlemek için seferber
edilmiştir. Bunun için yayın yasağı getirilmiş, bunun için halkın dayanışmasıyla
toplanan yardım tırlarının, kamyonların ve arama kurtarma çalışmalarına
katılmak ya da yakınlarından haber almak için bölgeye giden insanların
girişlerine izin verilmemiştir.
Halkın gerçekleri öğrenmesini
engellemek, tek elden yürütecekleri propagandayla gerçekleri gizlemek için deprem
sonrası getirilen yayın yasağına, sosyal medya gözaltılarına depremden
etkilenen 10 ilde 3 ay süreliğine olağanüstü hal ilan edilmesi de eklenmiştir.
Bunun anlamı açıktır; AKP iktidarı
OHAL’e dayanarak, OHAL’in sağlayacağı sınırsız hukuksuzluk rejiminin
imkanlarını kullanarak, baskı ve yasaklarını artırarak halkın dayanışmasını
engelleyecek, halkın patlamaya hazır öfkesini daha çok baskıyla engellemeye
çalışacaktır. OHAL ilanının başka bir anlamı yoktur.
OHAL ilanı iki gündür deprem
bölgelerine doğru düzgün bir müdahalede bulunamayan, arama kurtarma
çalışmalarını bile organize etmekten aciz AKP iktidarının bu acizliğini ve
yarattığı krizi örtbas etmek, hukuksuz uygulamalarına hukuk kılıfı uydurmak, binlerce
insanı katletmesinin sorumluluğunu gizlemek için attığı bir hamleden ibarettir.
OHAL ilanı AKP faşizminin halkın
yaralarını sarmak değil halkı daha fazla baskı ve terörle sindirmek istediğinin
ilanıdır. Halkın
yaralarını faşizm değil yine halkın kendisi saracaktır. Binlerce insanımızın
katili olan AKP iktidarının bu zorbalığının karşısında tek çözüm örgütlenmek ve
birlikte mücadele etmektir.
Dayanışma halkların en güçlü silahıdır.
Zaman dayanışma ve birlikte mücadele
zamanıdır.
HALKIN
HUKUK BÜROSU ENTERNASYONAL BÜRO