Suçluluk psikolojisi o kadar büyük ki; yaptığı binalar kâğıt
gibi yıkılan müteahhitleri dahi kollama gereği duyuyor, 'yüzyılın depremi' demagojisi
ile. Öyle ki, Hatay'da sokağa çıkmaya bile korkar olmuş, depremin gerçekleştiği
andan itibaren hiç görülmedi ne herhangi bir enkazın başında ne de bir
dayanışma faaliyetinde. Yaptığı tek şey 'suçlarımdan nasıl sıyrılırım'
yollarıyla meşgul olmak. Bunun için şu süreçte faşist AKP iktidarıyla aynı
telden konuşmayı destur edinmiş durumda. Deprem anında ve ilk üç gün devlet
ortada olmadığı için binlerce insanımızın enkazlardı katledilmesi gerçeğini
ısrarla örtbas çabası bu yüzdendir. Hesap vereceksin, hesap vereceksiniz.
Katliamın sorumlusu bütün düzen partileridir. 10 İlde öncesi
ve sonrasında belediyesi olan bütün düzen partileri katliamın hazırlayıcısıdırlar.
Bugün bu yaşanan katliamın sorumlularıdır.
Kaldı ki, Katliamın sadece AKP iktidarına yıkılması
çabası var olan düzenin aklanmasına hizmet eder. On yıllardır bozuk düzene payanda
olan bütün düzen partileridir. CHP'dir, AKP-MHP ve diğerleridir. Katliamın
yaşandığı bu süreçte birini diğerinden ayırmak, ayrı kılmak eşyanın tabiatına
aykırıdır.
Bütün düzen partileri alçaktır, namussuzdur!
Katledilen halkımızı 'seçim aldatmacasına' meze yapıyorlar
Binlerce insanımız hala enkazda. Kimisinin cesedi ULAŞIL(A)MADIĞI için kokmaya
başlamışken kimisi yaşam mücadelesi veriyor iken fırsat bu fırsat 'seçim'
curcunası başlatılıyor. Bu curcunayı başlatanlar tonlarca ağırlığın altında
kalacaklarını bile bile seyredip gözlerini yumanlardır.
Seçimler; bu alçak ve namussuzların başımıza yeniden
yönetici olma durumudur.
Arsızların, hırsızların, işbirlikçilerin düzeninde
çare yok! Çözüm halkın ellerindedir. Halkın kendi kendini yönetmesindedir. Bir
avuç asalağın, hırsızın arsızın başımıza yönetici olduğu bir yerde pekâlâ kendi
kendimizi yönetebilir sorunlarımızı çözebiliriz.
Adalet, örgütlü halkın gücüyle birleşmiş devrimci şiddetiyle
sağlanır.
Halk düşmanı katillere sesleniyoruz; hepiniz halkın
adaletine hesap vereceksiniz! Lakin, Lütfü Savaş'ın 'Ne şiş yansın ne kebap'
politikasının sonunu getirecekte halkın adaletidir.
Örgütlü Halk Yenilmezdir!
Yaşasın Halkın Örgütlü Gücüyle Birleşmiş Devrimci Şiddet!
Yaşasın Halkın Adaleti!
Halk Meclislerinde Birleşelim, Mücadele Edelim, Faşizmi
Yenelim!
Halkız, Haklıyız, Kazanacağız!
Okmeydanı Halk Meclisi