1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Özgür Tutsak Uğurcan Gün’ün TAYAD’lı Ailelere Yazdığı Mektubu Yayınlıyoruz


07.09.23

Merhabalar

Geçtiğimiz haftalarda İsrail Siyonizm’inin zindanlarında 1000 (bin) Filistinli tutsak ‘açlık grevi’ yapma kararı aldı.

1948 yılında kurulan İsrail devleti, kurulduğu tarihten günümüze kadar Filistin topraklarını; baskı, kan ve katliamlarla her geçen gün kendi topraklarına katıyor. Kendi topraklarına kattığı her Filistin toprağında binlerce çocuğun, kadının, yaşlının; Savaşçı’nın kanı var.

Sadece kan yok o topraklarda, “idari tutukluluk” kararıyla aylara hatta yıllara varan gözaltı süreleriyle tutulan Filistinli direnişçilerde var.

“İdari tutukluluk” nedir? “İdari tutukluluk” uygulaması ile gözaltına alınan biri, altı aya kadar gözaltında tutulabiliyor. Eğer gözaltında kalması gerekiyorsa -ki çoğu zaman gerekir- ikinci bir altı ay daha süre uzatılır ve bu süre hep böyle uzatılarak ne zaman sonuçlanacağı belli olmayan bir belirsizlik yaratır. Bu uygulamaya karşı itiraz etme hakkı olmadığı için bekletilir. İsrail yönetimi bu uygulamayı “eylem yapabilir” gerekçesine bağlamaktadır.

Emperyalizmin Ortadoğu’daki jandarmalığını yapan Siyonist İsrail’in halk düşmanı bu kararlarına karşı, Filistin halkı da gerek içerde gerekse dışarda direnişlerini sürdürüyorlar ve daha da arttırıyorlar. Geçtiğimiz şubat ayının 5’inde Açlık Grevi eylemi başlatan ve 2 Mayıs’ta şehit düşen Hıdır Adnan buna bir örnektir. Ve şimdi de 1000 (bin) Filistinli tutsak, Açlık Grevi eylemine başlayıp, Siyonist İsrail yönetimine teslim olmayacaklarını göstermişlerdir.

İsrail hapishanelerinde binlerce Filistinli tutsak, yaşadıkları zulmü pek çok defa Açlık Grevi direnişi ile dünyaya duyurmayı başarmış ve bunun sonucu zaferler kazanarak; kimi zaman özgürlüklerini kimi zaman da haklarını kazanmışlardır. Kısacası İsrail hapishanelerinde Açlık Grevi direnişi hiçbir dönem eksik olmamıştır. Tıpkı ülkemiz hapishanelerinde olduğu gibi. Yani İsrail hapishanelerinde Açlık Grevi direnişi ne Hıdır Adnan’la ne de 1000 (bin) Filistinli tutsakla son olacaktır. Nerede baskı, işkence, zulüm varsa direnenler ve direnişçiler de vardır.

Elbette zulme karşı direnenlerin sesi birbirine benzer.

Yüreğimizi Filistinli direnişçilerle bırakıp, yüzümüzü Türkiye hapishanelerine çevirdiğimizde de görülecektir ki İsrail’den Türkiye hapishanelerine değişen sadece coğrafi farklılıklardır. Ve de yönetim biçimleri; biri Siyonizm’le yönetilirken diğeri faşizmle yönetilir. Ama ikisinin amacı da aynıdır. Emperyalizmin sopası olmak ve kan, baskı, işkence…

Türkiye’de yıllarca bu baskı, zulüm, işkence olmuştur. Tabi ki zulme karşı başkaldıranlar da olmuştur. Haliyle de hapishaneler hep uğrak yerleri olmuştur. Ülkemizin yeni sömürge bir ülke olması da ekmek ve adalet kavgasının daha hızlı yükselmesine ve devrimci tarihin yazılmasına neden olmuştur. Haliyle faşizm biz devrimcileri hapishanelere doldurup yok etmeye çalışmıştır. Ama fiziken teslim almasına rağmen hala istediği sonucu alamamıştır. Amacı beyinleri teslim almak olmuştur. Ve türlü türlü karşı devrimci yasalar çıkarıp, farklı tiplerde tecrit hapishaneleri kurmuştur. Ama hep direnişle karşılaşmıştır. Her kurulan yeni tip hapishaneler, devrimcilerin yeni direniş mevziisi olmuştur ve olmaktadır.

Dediğimiz gibi; direnenlerin sesi birbirine benzer!

Filistinli tutsaklar, topraklarının işgal edilmesine ve “idari tutukluluk” uygulamasına karşı nasıl Açlık Grevi yapıyorlarsa ülkemizde de devrimcilerin düşüncelerini teslim almak için kurulan Y ve S tipi tecrit hapishanelerinde Nedim ÖZTÜRK;

-                     Aile ve arkadaşlarının bulunduğu hapishanelere sevk,

-                     Sürgün sevklerin durdurulması,

-                     İnfaz yakmalara son,

-                     Tehlikeli mahkum statüsünün kaldırılması,

-                     Disiplin cezalarının kaldırılması

Talebiyle 120 günü aşkın süreyle Süresiz Açlık Grevinde.

Zalim ve zulüm varsa mazlumunda direnişi vardır. Ve kaybetmeyen tek komutan Direniştir!

Yaşasın Direniş, Yaşasın Zafer!

Filistin’de Direnen Tutsaklara Bin Selam!

 

Marmara Kapalı Hapishanesinden

Uğurcan GÜN

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.