Ardından sempozyumun ilk paneli NATO saldırganlığıydı. Panel, Anti-Emperyalist Cephe’den Kostantina Kartsioti’nin konuşması ile başladı. Kartsioti, direnişin Filistin, Almanya, Donbass ve her yerde sürdüğünü buna karşı direnişin ve katliamların da devam ettiğini vurguladı. Direnişin Anadolu’da da sürdüğünü anlatan Kartsioti, geçtiğimiz günlerde Meriç nehri kıyılarında katledilen 4 Türkiyeli devrimciyi de andı. 2. Paylaşım Savaşından sonra ABD’nin NATO eliyle dünyada hegemonya kurduğu ve NATO’nun günümüzde hala sınırlarını genişletmeyi hedeflediğini anlattı. Bunu son Ukrayna süreciyle örneklendirdi. Konuşmasını dünyanın her yerinde emperyalizm ve NATO tarafından binlerce insanımızın katledildiği bunu durdurmanın tek yolunun hepimizin birliğinden geçtiğini vurgulayarak bitirdi.
Panelin ikinci konuşmacısı BASK bölgesinden Profesör Inaki Gil de San Vicente’ydi. Terörizm kavramının kullanımından örnekler vererek konuşmasına başlayan Inaki, zayıfların savaşına terörizm, temiz savaşın ise güçlünün terörü olduğu olarak anlatılmasının çarpıklığından bahsetti. NATO’nun tek kuruluş gayesinin sosyalizm ve Sovyetleri yok etmek olduğunu anlatan İnaki, NATO’nun kuruluşunda binlerce NAZİ’nin yer aldığını hatırlatarak konuşmasını bitirdi.
Panel Donbass bölgesinden Alexy Albu’nun sempozyumu selamlayan videosunun yayımlanmasıyla devam etti. Bölgede son durumları aktaran Albu, emperyalizmin yaşadığı çıkmazı, Ukrayna’da alacağı mağlubiyetin onlar için yıkıcı olacağı ve bir domino etkisi yaratacağını anlattı. Albu, konuşmasını emperyalizmin her paraya ihtiyaç duyduğunda savaş başlattığını bunun dünya hakları için bir felaket olduğunu ve birlik mesajları vererek bitirdi.
Panelin dördüncü konuşmacısı olarak Almanya Komünist Partisi’nden Stefan Natke söz aldı. Natke yaşadığımız sürecin bir geçiş süreci olduğu ve emperyalizmin saldırılarını yükselttiğini söyledi. ABD’nin en büyük rakip olarak Çin’i, Rusya’ya olan saldırısını da Çin’in stratejik müttefiki olarak görmesine bağladı. Almanya’nın emperyalist politikalarından bahseden Natke, Ukrayna gündeminde de Nazi rejiminin en büyük destekçilerinden biri olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra artık Almanya’da politik yasaklamaların arttığını aktardı. Bunlara örnek olarak Filistinli yapıların ve sosyalizme, Sovyetler’e ait sembollerin yasaklanmasını verdi. Natke de konuşmasını birlik olmak yönünde çağrıyla bitirdi.
Panelin beşinci konuşmacısıysa ‘’Tüm Afrika Halklarının Devrimci Partisi’’ temsilcileri oldu. Temsilciler, Afrika’daki baş çelişkinin emperyalizm ve Afrika halkları arasında olduğunu anlattı. Batı Afrika’daki son anti-emperyalist kalkışmalar ve halkın düşüncelerini anlatan parti temsilcileri hedeflerinin birleşik Sosyalist bir Afrika olduğuyla konuşmalarını bitirdi.
Panelin altıncı konuşmacısı İsviçre’den Savaş Karşıtı Koalisyon’un temsilcisi Markus Heinzman oldu. Heinzman konuşmasına İsviçre’de de Almanya benzeri anti-terör yasaları olduğu örneğiyle başladı. NATO’nun tarihsel gelişimini anlatan Heinzman, sosyalizm düşünün bir ütopya olmadığını anlattı. NATO’nun katliamcı politikalarına değinen Heinzman Filistin’de bugün yaşananların NAZİ’lerin de hayali olduğundan bahsederek konuşmasını bitirdi.
Panelin yedinci konuşmacısı Yunanistan’dan NATO Kaolisyonuna Karşı Mücadele’nin temsilcisiydi. Kuruluşlarının amacı ve hedefinden bahseden temsilci, mevcut iktidarının Yunan halkına rağmen Nazi Kiev rejimine verdiği desteği anlattı. Yunan komünistlerinin emperyalizmle mücadelesinden örnekler veren temsilci konuşmasını emperyalizmle karşı mücadelenin zorunluluğu ve birlik mesajlarıyla bitirdi.
Panelin son konuşmacısı Bulgaristan 23 Eylül Hareketi’nden Stephan katıldı. Sosyalizm sonrası Bulgaristan’ın NATO’ya katılım sürecini ve tarihsel gelişimini anlatan temsilci, insanlığın en büyük düşmanının emperyalizm olduğunu ve buna karşı anti-emperyalistlerin aralarındaki iletişimi kuvvetlendirmesi ve birliğini arttırması gerektiğini anlattı.
Sempozyumun ilk günü panelin ardından yapılan aynı içerikteki Workshopla devam etti. NATO’ya karşı yapılacak birliğin nasıl olabileceği, neler yapılabileceği yönündeki verimli tartışmaların sonunda sempozyumun ilk günü bitti.