Belçika, Alman Emperyalizminin Bekçiliğini Yapmaktan Vazgeç!
Bugün Süresiz açlık grevi direnişinin 236. Gününde olan Eda
Deniz Haydaroğlu'nun direnişini ve taleplerini desteklemek için 6 Kasım'da
Brüksel'deki Almanya Konsolosluğu önünde açlık grevi ve oturma eylemine
başladı.
Belçika polisi, oturma eyleminin 1. gününde Cahit Zorel 'e
saldırarak gözaltına aldı ve haksız, hukuksuz biçimde dört saat gözaltında
tuttu.
Açlık Grevi ve Oturma eyleminin 2. günü olan 7 Kasım'da ise
Almanya Konsolosluğu yetkililerinin "şikâyeti" üzerine Belçika polisi
yine gelerek, tehditler yağdırdı ve Zorel'in eyleminde taşıdığı dövizlere
saldırdı, parçaladı.
Belçika polisi ve devleti, süresiz açlık grevindeki dört
devrimcinin ve Alman emperyalizminin tutsak ettiği dört devrimcinin
resimlerinin olduğu dövizleri parçalayarak Alman emperyalizminden bir
"aferin" aldılar mı, bilemiyoruz.
Ancak bu saldırının Belçika polisi ve devletini, Alman
emperyalizminin suçlarına ortak ettiğini biliyoruz.
KONSOLOSLUK ÖNÜ EYLEMİ, HAKLIDIR MEŞRUDUR!
Emperyalist Almanya, faşist 129 Yasasıyla devrimcileri
tutukladı.
Emperyalist Almanya, süresiz açlık grevinin 7. ayındaki dört
direnişçinin haklı, meşru taleplerine kulaklarını tıkıyor.
İşte bu nedenle her yerde Almanya Konsolosluklarının önüne
gidiyor ve bu talepleri sahiplendiğimizi dile getiriyoruz.
Konsolosluk önü eylemi için yasal başvuru da yapılmış, ancak
Belçika polisi keyfilikle bu eylemi engellemek istemiştir.
Bu noktada, 230'lu günlere gelmiş bir direniş, Belçika
polisinin keyfiyetini bekleyemezdi.
Zorel, doğal hakkı olan gösteri hakkını kullanarak Almanya
Konsolosluğu önünde eylemine başlamıştır.
Buradan bir kez daha
halkımıza ve saldıran Belçika emperyalizmine duyuruyoruz:
GÖZALTILAR, SALDIRILAR, EDALAR'IN DİRENİŞİNİ VE TALEPLERİNİ
SAHİPLENMEMİZİ ENGELLEYEMEYECEK!
08.11.2023
Belçika Direnişlerle Dayanışma Komitesi