Gazetecilik demek faşizmin silahıyla halka, devrimcilere saldırmak demek değildir. Gazetecilik iktidarda olan gücün arkasında olmak değildir. Gazetecilik halka gerçekleri anlatmaktır. Bunu tam 37 yıldır savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.
Bu gerçeği hiçe
sayan kişiler on yıllardır hep oldu ve olacaktır. Gazetecilik onurunu, iktidarın
akıttığı halkın kanına karşı satmak ahlaksızlıktır.
12 Aralık 2023
tarihinde İstanbul’da yapılan baskınlarda devrimciler gözaltına alınmış,
devrimci kurumlar basılmıştır. Yaşanan bu baskınlarda yaşlı ve hasta insanların
üzerlerine uzun namlulu silahlar doğrultulmuş, İleri Kızılaltun’un boğazı
sıkılarak ters kelepçeyle bir saat boyunca işkence yapılmıştır. Bu yaşanan
işkenceleri yazmayan Sabah gazetesi yazarı Emir Somer’in kalemi AKP faşizmine
hizmet ederek onun tetikçiliğini yapmaktadır. Emir Somer başta olmak üzere
devrimcileri hedef gösteren kişiler gazeteci değil, eli kanlı parayla tutulmuş
tetikçilerdir.
Tetikçilik
gazetecilik değildir! Tetikçilik, mafyacılıktır, çeteciliktir, faşizme hizmet
etmektir! Gazetecilik adı altında AKP faşizmine hizmet edenlerin devrimcilere
işkence yapan halk düşmanlarından hiçbir farkı yoktur.
Buradan bir kez
daha AKP faşizmine hizmet eden kendisine gazeteci diyenlere sesleniyoruz:
Yüzünüzü vatanının bağımsızlığı için, halkının yozlaştırılmasına karşı
mücadelen eden devrimcilere dönün! Bedeli ne olursa olsun halkımıza gerçekleri
anlatın; ne faşizme ne emperyalizme ne de oligarşiye hizmet etmeyin.
12.12.2023
Halk Okulu Açıklama