İHSAN CİBELİK'İN AMELİYATININ İSTEDİĞİ HASTAHANEDE YAPILMASI
KABUL EDİLDİ!
TUTUKSUZ YARGILANMASI İÇİN YAPILAN BAŞVURU İSE REDDEDİLDİ!
Yaklaşık 20 aydır tutuklu olan ve tutuklu yargılanan
Devrimci Gazeteci Özgül Emre, Kanser Hastası Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik
ve Antifaşist Serkan Küpeli'nin yargılandığı Duesseldorf Yüksek güvenlikli
eyalet mahkemesinde 23.01.2024 tarihinde duruşmaları görüldü.
Saat 09.30'da başlaması gereken mahkeme belirsiz bir nedenle
bir saat gecikmeli başladı.
Duruşma hakim heyeti 7.senato hakimlerinin savunma tarafına
söz hakkı vermesi ile başladı. Savunma tarafı avukatlarından Yener Sözen ve
Anna Busl Türkiye'nin faşizm ile ilgili dilekçelerini okumaya başladılar.
Dilekçe okumasına Devrimci Gazeteci Özgül Emre'nin avukatı
Yener Sözen Türkiye’nin suçlarını, faşizm ile yönetildiğini anlatmaya başladı.
Ankara gar katliamı, Suruç, Gezi gibi halk katliamından örnekler verildi ve
Avukat Yener Sözen Türkiye'de faşizmin var olduğunu ve özellikle AKP iktidarı
ile birlikte faşizmin artık gizli bir hal almadığını ve açıktan yapıldığı
belirtilerek, AKP iktidarı döneminde ülkemizde olan işçi ve halk katliamları örneklerle
anlatıldı. Bunun üzerinden Almanya topraklarında ülkelerindeki faşizmi teşhir
etmek ve var olan bu faşizme karşı mücadele etmenin meşruluğunu anlattı.
Ardından dilekçenin devamını Anti-Faşist Serkan Küpeli'nin avukatı okumaya
devam ederek Direnme hakkını anlattı. Direnme hakkının doğal bir hak olduğunu,
yasalarla belirlenemeyeceği ve şekillendirilemeyeceğini belirterek bütün
vatandaşların halkın direnme hakkının mutlaka olduğunu anlattı.
Ardından dilekçelerini 7. Senato hakimlerine sunan avukatların
ardından savunma avukatlarının sunduğu ve okudukları dilekçe ile ilgili Federal
Savcı Setton söz alarak konuştu.
SINIFININ ADAMI EMPERYALİZMİN SAVCISI SETTON KONUŞUYOR!
Setton konuşmasında;
AKP iktidarının 2013 yılından itibaren insan hakları ve
uygulamaları konusunda kötüleştiği ve kaygı verici olduğunu kabul edebileceğini
belirterek, " “Diyelim ki, 2013 den beri Türkiye’de faşizm var, Özgül Emre
en az 2003 den beri örgüt üyesidir. Ayrıca Faşizme karşı direnmek hak olabilir
ama DHKP-C için geçerli değildir. Çünkü onlar sadece “Faşist” AKP iktidarına
veya Erdoğan’a karşı değil, Türkiye devletine karşılar ve bunu tüm yayınlarında
açıklıyorlar. Onların hedefi kendi diktatörlüklerini kurmak. Dikkatinizi
çekerim; Erdoğan’a “Lider” denildiği gibi, DHKP-C de Dursun Karataş’a “Önder”
diyorlar. Eğer sadece Faşist iktidara karşılarsa, neden karar hakkı olmayan
“sıradan” polisleri veya 3. Kişileri hedef alıyorlar? Sadece faşizm değil başta
ABD “Emperyalizmi” olmak üzere, Almanya Emperyalizmine de karşı olduklarını söylüyorlar
ve konsolosluklarına saldırı düzenliyorlar. O yüzden onlar için direnme hakkı
geçerli değildir.” diyerek demagog edasıyla savlarını savunmaya çalıştı.
7. SENATO HEYETİ BAŞKANI BAHLER DİJİTAL DELİL İLE İLGİLİ
GEÇEN DURUŞMADA VERİLEN DİLEKÇEYİ REDDETTİ.
Sınıfının insanı kindar Setton'un konuşmasından sonra
davanın başından beri savunma tarafının verdiği önemli olan dilekçeleri
reddetmenin ustası olan Hakim BAHLER geçtiğimiz haftaki duruşmada Dijital Delil
avukatının verdiği dilekçedeki bazı yerleri reddetti.
Sonrasında ise mahkeme heyeti Başkanı Bahler duruşmaya 1
saat ara verdi.
DİRENİŞ KAZANIMLARINDAN BİRİSİ DURUŞMANIN ARASININ ARDINDAN
GELDİ
Kanser hastası Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik'in tedavi
hakkının uygulanması ve tutuksuz yargılanması için geçtiğimi yıl Aralık ayında
avukatları başvuru yapmışlardı ve bu başvuru hem Federal Savcı Setton hem de
Duesseldorf 7. Senato heyeti tarafından Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik'in
avukatları Yüksek Mahkemeye başvurarak tekrar talebin incelenmesini istemişlerdi.
Yüksek mahkeme bu talebe yürütülen direniş sonucunda hemen ameliyat olabilmesi
için gerekenin yapılmasını, tutuksuz yargılanmasının ise reddine karar verdi.
Almanya'da hapishanelerinde ve dışarıda Grup Yorum emekçisi
hasta tutsak İhsan Cibelik’in 20 aydır tutukluluğu göz önünde bulundurulduğunda
16 ay sonra biyopsisi direnilerek yapıldı, yine hem dışarıdaki süresiz açlık
grevcilerinin direnişi ve yine İhsan Cibelik'in başlattığı Süresiz açlık grevi
sayesinde bu kazanım elde edildi. Direnmek her zaman yenilmeyen tek komutandır.
Aradan sonra duruşma İhsan Cibelik’in açıklamasıyla devam
etti.
İhsan Cibelik açıklamasında "Almanya’da on binlerce
tutsağın tedavi edilmediği ve tedavi şartlarının hiçbir şekilde hapishanelerde
yaratılmadığı gerçeğini anlattı.
Yüksek Mahkemenin kararıyla birlikte ihsan Cibelik tedavi
hakkı için 36 gündür sürdürdüğü açlık grevi direnişine ara verdiğini duyurdu.
Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik direnişe ara verdiğini
belirtirken, temel haklarının gaspı söz konusunda, her zaman, her türlü bedeli
ödemeyi göze alarak diremeye hazır olduğunu vurguladı. İhsan Cibelik'in
açıklamasının ardından mahkemede Türkiye faşizmi ile ilgili bilirkişi
getirilmesi konusu tartışıldı. Tarafsız ve mümkünse Türkiyeli bir bilir kişi
Talep eden avukatlar, bir yandan kendi önerilerini sundular, diğer yandan da
mahkemenin sunduğu bilir kişiyi neden tarafsız bulmadıklarını açıkladılar.
Almanya-Türkiye ilişkilerinin “normalleşmesini” talep eden bir kişi tarafsız
olamaz” denildi. Bunun yerine,
Türkiye’de yaşamış, faşizmin saldırılarına uğramış olmasa da oradaki koşullarla
duygusal bir bağ kurabilen Türkiyeli birinin olması daha iyi olacağı, söylendi.
“Sosyal demokrat partisinde çalışan, yani doğrudan Almanya
hükümetinin çıkarlarını savunan ve ayrıca Savcı ve Hakim ise tam tersi
Türkiyeli olmasının daha iyi olmayacağını savundular. Hâkim; “öyleyse İŞİD
davalarında da sadece Suriyeli hatta daha iyisi İslamcı bilir kişiler
çağıralım. Bu yapılamaz.” Dedi. Hakim ayrıca, bilir kişinin faşizm
tanımlamasının önemli olmadığını, Türkiye’de faşizmin olup olmamasının
belirleyici olmayacağını ve kararı etkilemeyeceğini, asıl olarak bilir kişiden
sadece; Türkiye’deki siyasi ve insan hakları koşullarını ve verilerini
açıklaması isteneceğini vurguladı.
Yine de avukatların önerdiği isimleri araştıracaklarını ve
düşüneceklerini söyleyen hakim, önümüzdeki duruşmaların bir kısmını Almanya'da
yapılan Alman Demiryolları grevlerinden dolayı iptal ederek, mahkemeyi 31
Ocak’a erteledi.
Seyirciler duruşma salonunda ayrılırken; “DİRENE DİRENE
KAZANDIK, KAZANACAĞIZ” sloganlarını attılar. Özgül Emre ise “Sizler direnmeye
başladığınız gün onları yendiniz zaten” diyerek karşılık verdi.
Bir sonraki duruşma 31.01.24 saat 9:30da, OLG Duesseldorf’ta
(Kapellweg 36) görülecek.
Tüm halkımızı 31.01.2024 tarihindeki duruşmaya
bekliyoruz.
Faşist 129 Yasaları Kaldırılsın Komitesi