Grup Yorum olarak 29. Rosa-Luxemburg-Konferansına ve yürüyüşüne katıldık 13 Ocak Cumartesi günü her sene Berlin’de düzenlenen Rosa-Luxemburg-Konferansına katıldık.
Grup Yorum olarak 29. Rosa-Luxemburg-Konferansına ve yürüyüşüne katıldık 13 Ocak Cumartesi günü her sene Berlin’de düzenlenen Rosa-Luxemburg-Konferansına katıldık.
Emperyalizmin bizi tasfiye etme politikasına karşı yürüttüğümüz çalışmada, İdil Kültür Merkezinin basılmasını, işkenceleri, enstrümanlarımızın kırılıp çalınmasını ve tutsak Grup Yorum emekçilerini anlattık. Ayrıca Mayıs 2022 de Almanya’da 129 yasasıyla tutuklanan hasta Tutsak Grup Yorum emekçisi İhsan Cibelik’in bugün hala engellenen tedavisini ve süreci anlattık. Alman sol kurumları ve örgütleri İhsan Cibelik, Özgül Emre ve Serkan Küpeli’nin mahkemelerine çağırdık, dayanışma videoları çektik ve 129 yasasının kaldırılması için imzalar topladık. Gezdiğimiz tüm standlardan dayanışma amaçlı kurum olarak bir şeyler yapacaklarına dair söz aldık. 14 Ocak Pazar günü düzenlenen yürüyüşte bizde yer aldık. Yürüyüşün başında Berlin polisi Filistinli’lerin yürüdüğü korteje saldırmaya başladı. Yürüyüşe katılan diğer sol örgütlerin dayanışmasıyla polis kısa süre içerisinde geri adım atmak zorunda kaldı. İnsanları çember altına almaya çalışan polis bize de saldırarak iki yoldaşımızı gözaltına almaya çalıştı ve saldırdı. Halkın sahiplenmesi sonucu gözaltına alamadılar. Yürüyüş sonrası eylem Rosa Luxemburg anıtında devam etti. Biz de Rosa Luxemburg ile Karl Liebknecht’i andıktan sonra alandan çıkarken, onlarca polis bugün gözaltına alamadığı arkadaşlarımıza doğru yöneldi ve onlara kimlik istemeden ve hiçbir açıklama yapmadan ters kelepçeleyerek gözaltına almak istedi. Etrafta bulunan insanlar ile bizde arkadaşlarımızın gözaltına alınmalarına izin vermedik. Berlin polisi 250 günü aşkındır süresiz açlık grevinde olan Ilgın Güler’in ağzını kapatarak boğmaya çalıştı, Sevil Sevimli’yi ise kapüşonundan yerde sürükleyerek uzaklaştırdı. Lena İleni Açıkgöz’ü ise polis montundan tutarak hareket etmesini engellemek istedi. Eda Deniz Haydaroğlu’yu ise itekleyerek ve saçından çekerek uzak tutmaya çalıştılar. Polis saldırısında beş yoldaşımız gözaltına alındı. Orada bulunan halkla birlikte polis saldırısını bir eyleme dönüştürdük ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını talep ettik. Daha sonrasında yoldaşlarımız karakola götürüldü. Biz de halkımızla birlikte götürüldükleri karakolların önüne gidip onları sahiplendik. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız aynı akşam serbest bırakıldı.
Yaşasın süresiz açlık grevi direnişimiz!
Faşist 129 yasaları kaldırılsın!