Devrimciyim.
2007 yılında, özgür koşullarda tedavi olabilmek amacıyla
Fransa'ya siyasi iltica talebinde bulundum ve 2007 yılından bu yana
Fransa'dayım.
Bu zaman zarfında hem Emperyalist Fransa'nın hem de Türkiye
Faşizmi'nin devrimcilere yönelik uyguladığı baskı politikalarına ve yasal
zorbalığına maruz kaldım.
Dolaylı yollardan bu politika halen devam ediyor.
Geçtiğimiz ay iki ağbim, İzmir ve Ayvalık Emniyet
Müdürlükleri'ne çağrılıp, ağbimler üzerinden bana haber yollandı.
Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak koşulu ile ülkeye
geri gelebileceğim teklifinde bulunuldu.
Faşizmin, bir kurtarıcı gibi sarıldığı itirafçılık dayatması
bu defa benim üzerimde denenmeye kalkıldı.
Bu iğrenç, bu ahlaksız teklifle, ailem üzerinden bana
yapılması düşünülen baskıdan medet umuldu.
Zavallılar.
Son yıllarda, yurtdışında yaşayan ve sadece sosyal medya
hesaplarındaki paylaşımları nedeniyle haklarında soruşturma açılan onlarca kişi
ülkede gözaltına alındı, MİT tarafından işbirlikçilik teklif edildi,
pasaportlarına el konulup aylarca rehin tutuldu ve yargılandı.
İnsanları korkutarak, ailelerinin evlerine giderek,
üzerlerinde baskı kurarak 'suç işliyorum' psikolojisine sokarak devrimcilerle
olan ilişkilerini kesmeye çalıştılar.
Ailemin emniyete çağrılması da aynı politikanın ürünüdür.
Eyy Faşizm,
Ailemden,
Ailelerimizden kirli ellerini çek.
Ailemden uzak dur.
Ne hadle bana bu ahlaksız teklifi sunuyorsun ve ne hadle
ailemi rahatsız ediyorsun.
Seni korkutan, bu tür aciz ve zavallı yöntemlere başvurmanı
sağlayan devrimci düşüncelerimizi yok etmeyi başaramayacaksın.
Bunu biliyorsun.
O itirafçılık politikalarını size öğreten emperyalist
efendilerin de bu politikalardan sonuç alamadı.
Hiçbir politikanız 'kafamızın içindeki' düşüncelerimizi
yenemez.
Biz Kazanacağız
Zehra Kurtay
9 Şubat 2024 – Fransa