Faşizmin cübbeli cellatları tarafından hukuksuz ve keyfi gerekçelerle tutuklanan Halkın Avukatları için Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkez 11 Ocak’ta kamuoyuna yazılı açıklamada bulundu.
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin açıklama metni:
Baskı ve Zorbalıkla Bizleri Yıldıramayacaksınız!
Yalan ve Dezenformasyona Karşı Gerçeği Savunmaya Devam Edeceğiz!
6 Şubat 2024 tarihinde Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan çatışma sonrası siyasi iktidar içinde Halkın Hukuk Bürosu’nun da yer aldığı birçok yasal kuruma operasyon düzenleyerek 95 kişiyi gözaltına aldı. Derneğimiz Genel Merkez yöneticisi Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, üyelerimiz Av. Didem Baydar Ünsal, Av. Seda Şaraldı ve Av. Berrak Çağlar da -üç meslektaşımız hakkında bir gözaltı kararı dahi olmamasına rağmen- gözaltına alındı. Halkın Hukuk Bürosu’na kapı kırılarak girildi, meslektaşlarımızın müvekkillerini ilişkin dosya içerikleri, evrak, CD gibi materyaller adeta yağmalandı.
Gözaltı işlemlerinin sonunda meslektaşlarımız Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Av. Didem Baydar Ünsal ve Av. Seda Şaraldı ile birlikte toplamda 48 kişi gözaltına alındı. Gözaltı ve sonrasındaki hukuki süreç tam bir keyfiyetle ilerletildi. Meslektaşlarımız sorgu hakimliğinde savunmalarını gerçekleştirirken salonda yüzlerinde kar maskesi olan silahlı terörle mücadele polisleri de hazır bulundu.
Bu ölçüde keyfi bir sürecin sonunda meslektaşlarımız, Halkın Hukuk Bürosu’nda el konulduğu söylenen CD, flash bellek gibi materyaller incelemesinin bitmemesi gerekçesi ile tutuklandı. Her ne kadar ana akım medya bu operasyonu “Çağlayan Adliyesi Operasyonu” olarak adlandırıp, meslektaşlarımızın yaşanan çatışmayla bir ilgisi olduğu algısını yaratmaya çalışsa da meslektaşlarımız hakkındaki tutuklama kararı da dâhil evrak içeriğinde, bu tür bir delile dayanılmadığı gibi, böyle bir iddia dahi ileri sürülmedi. Ancak ana akım medya, siyasi iktidar eliyle kendisine servis edildiği şekliyle, masumiyet karinesini çiğneyerek, meslektaşlarımızla ilgili bu yalanı yaymaya inatla devam etti.
Çağdaş Hukukçular Derneği olarak öncelikle bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğimizin, gerek meslektaşlarımızı gerekse mesleğimizi savunmayı sürdüreceğimizin altını çiziyoruz. Siyasi iktidar ve onun maşası olmuş yargının zorbalığını ve keyfiyetini normalleştirmesine izin vermeyeceğiz.
Meslektaşlarımızla ilişkili hukuki süreç baştan aşağı hak ihlalleri ile doludur!
Meslektaşlarımızla ilişkili hukuki süreç baştan aşağı hak ihlalleri ile doludur. Şöyle ki;
1- Meslektaşlarımızın bürosu polis tarafından şiddet uygulanarak basılmış, kapıları kırılmış, eşyalarına zarar verilmiştir.
2- Tutuklanan meslektaşlarımız Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı ve Didem Baydar Ünsal haklarında gözaltı kararı olmamasına rağmen, sadece o esnada büroda bulundukları için gözaltına alınmıştır.
3- Meslektaşlarımızın avukatları ile görüşmeleri 24 saat süre ile kısıtlanmıştır. Dosyada gizlilik kararı olması nedeniyle suçlamalardan da ancak savcılık aşamasına gelindiğinde haberdar olunabilmiştir.
4- Meslektaşlarımıza hukuki süreç boyunca, Çağlayan’daki çatışmaya katılan kişileri tanıyıp tanımadıkları dışında bir soru yöneltilmemiştir. Bu bağlamda, Havana Kuralları olarak da bilinen avukatların rolüne ilişkin ilkelerin en temeli olan “avukatların müvekkilleri ile özdeşleştirilmemesi” ilkesi henüz savcılık aşamasında ihlal edilmiştir.
5- Meslektaşlarımızın bürosunda el konulan ve dijital materyal adı verilen CD ve flash bellekler, meslektaşlarımızın yürüttüğü dava dosyalarına ilişkindir. Dosyada bu dava dosyaları dışında, meslektaşlarımıza atfedilen tek bir delil söz konusu değildir.
6- Meslektaşlarımız her gün adliyelerde görev yürüten, ofislerinin adresi herkesçe bilinen kişilerken, aleyhlerine tek bir delil de bulunmazken, bir takım dava dosyasının incelenmemiş olması bahane edilerek tutuklanmaları kabul edilmezdir. Bu uygulama en basit ifadesi ile kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlalidir.
7- Kaldı ki, el konulan CD ve flash bellek içeriğinin meslektaşlarımızın müvekkillerinin dosyaları ile ilgili olduğu gözetildiğinde avukat-müvekkil ilişkisinin gizliliğinin de ihlal edildiği görülecektir.
8- Meslektaşlarımız hakkında basına servis edilen yalan yanlış bilgilerle masumiyet karinesi hakları da ihlal edilmiştir.
Çağdaş Hukukçular Derneği olarak bugüne kadar mesleğimizi ifa ederken hiçbir iktidar odağına tabi olmadık, boyun eğmedik. Benimsediğimiz ilkeler çerçevesinde, her daim savunma hakkına ve mesleğimize sahip çıktık. Halkın, ezilenlerin, işçi-emekçilerin, devrimcilerin, kadınların avukatlığını üstlendik ve bundan da gurur duyuyoruz. Derneğimizin avukatlık geleneği, özünü adalet mücadelesinin yanında değil, tam da içinde yer almaktan beslenmektedir. Bu geleneğe leke kondurmayacağımız bilinsin.
Verilen hukuksuz ve adaletsiz tutuklama kararı mücadele kararlılığımızı arttırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Av. Didem Baydar Ünsal ve Av. Seda Şaraldı derhal serbest bırakılmalıdır.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ