Emperyalizmin ve faşizmin saldırılarına karşı tüm dünyada direnişler büyüyor, yayılıyor.
Adaletsizlik,
sömürü, baskı ve tecriti kabul etmiyor,
DİRENMEK
TEK YASAMIZDIR diyoruz.
26 Şubat
2024 tarihinden itibaren Yunanistan Hapishaneleri'nde Türkiyeli devrimci
tutsaklar Ercan Gökoğlu, Şadi Naci Özbolat ve Hazal Seçer süresiz açlık grevi
direnişlerini sürdürüyorlar.
Yunanistan'daki
devrimci tutsaklar son iki yılı adaletsizliğe karşı direnişle geçirdiler.
Emperyalizmin, Yunanistan'ın ve Türkiye'nin işbirlikçi iktidarlarının ortak
planladıkları "hukuk terörü"yle Türkiyeli 11 devrimci önce 33'e er
yıl hapis cezası aldılar.
Bu
saldırıyı direnişle boşa çıkaran tutsaklar temyiz mahkemesinde beraat ederek haklılıklarını
tüm dünyaya ilan etmiş oldular. Bu zaferi hazmedemeyen emperyalizmin ve
işbirlikçi iktidarların saldırısı devam etti. Yargıtay Savcısı Zizis, temyiz
mahkemesinin beraat kararına itiraz ederek tutsakların yeniden ceza almasını
istedi. İşte tam burada yeni bir "hukuk komplosu" devreye girerek
beraat eden devrimciler tek tek gözaltına alınmaya ve tutuklanmaya başladılar.
Neden?
Gerekçe
Türkiyeli devrimcilerin 2019 yılında gittikleri Halkida'da bir tatil kampından
gözaltına alınmaları ve polise mukavemetle suçlanmalarıydı. Yunanistan
yasalarına göre "hafif suç" kapsamına giren ve pekçok insan için
tutuklama zorunluluğu getirmeyen bu "hüküm" söz konusu olan
devrimciler olduğunda hızla tutuklamaya dönüştü.
'Hafif
suç" kapsamındaki Halkida hükmünün, Yargıtay mahkemesi öncesinde hayata
geçmesi elbette tesadüf değildir.
İşbirlikçi
Yunan Devleti, devrimcilerin özgürlüğünü bir komplo ile engelleyerek, beraat
kararını bozmaya hazırlanıyor.
Devrimci
tutsaklar işte bu "hukuk terörü"ne karşı şimdi süresiz açlık grevi
ile direniyorlar.
"Özgürlüğümüzü
direnek kazandık, direnerek koruyacağız" diyorlar.
Türkiyeli
devrimci tutsakların YARGITAY MAHKEMESİ 19 MART 2024 GÜNÜ görülecek.
Tüm
Yunanistan ve Türkiyeli halkımızın, dostlarımızın ve yoldaşlarımızın mahkemeye
katılımını bekliyoruz.
Orada
bulunmak, tüm dünya halklarının desteğinin ve gözlerinin orada olduğunu
göstermek, onların "hukuk komploları"nı kolay hayata
geçiremeyeceklerini gösterecektir. Oyunlarını bozacağımız önemli bir adım olacaktır.
19 Mart
mahkemesine katılalım.
Özgürlüklerimizi
kolayca gaspedemeyeceklerini gösterelim.
Dayanışmamız,
emperyalizmin ve işbirlikçilerinin "hukuk terörü"nden çok daha
güçlüdür.
18 MART
GÜNÜ, DÜNYA SİYASİ TUTSAKLARLA DAYANIŞMA GÜNÜ.
18 Mart
günü tüm dünyada, siyasi tutsaklarla dayanışma içinde olmak için,
Yunanistan'da
direnen Türkiyeli devrimciler için,
Almanya'da
129 ab anti-terör yasalarına karşı direnen Lena Açıkgöz için,
Türkiye'de
S, R, Y Kuyu tipi hapishanelere karşı ölüm orucu yapan Nurettin Kaya için,
Türkiye'de
iki oğlunu devrimci mücadele şehit vermiş, tutuklanmış kızı için açlık grevi
direnişi yaparken kendisi de tutuklanan, 70 yaşındaki Kemal Gün için,
Türkiye
hapishanelerinde halkın sanatını yapabilmek için açlık greviyle direnen Grup
Yorum üyeleri için,
Dünyanın
her yerinde adaletsizliğe, baskıya, tecrite karşı direnen politik tutsaklar
için,
Hakları,
özgürlükleri ve onurları için direnen tüm dünya halkları için
18 MART
GÜNÜ BİR GÜNLÜK AÇLIK GREVİ YAPALIM.
19 MART
MAHKEMESİ ÖNCESİNDE, AÇLIK GREVİ DİRENİŞİMİZLE TEK SES TEK YÜREK OLALIM.
YUNANİSTAN
HALK CEPHESİ