6 Şubat komplosuyla tutuklanan Oktay Kelebek, Grup Yorum emekçisi Cem Dursun ve prostat kanseri 78 yaşındaki TAYAD’lı Mehmet Güvel 24 Şubat tarihinde Marmara Kapalı Hapishanesi’nden sürgün sevkle Buca Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne götürülmüştü.
Buca Yüksek
Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün edilen Oktay Kelebek ve Grup Yorum emekçisi
Cem Dursun 24 Şubat’ta S, Y, R ve Yüksek
Güvenlikli OLMAYAN bir hapishaneye sevk talebiyle süresiz açlık grevine
başladı.
Direnişin ilk
beş gününde tekli hücrelerden tutulan tutsaklara su dahi verilmezken direnişin
kazanımı olarak üçlü hücreye geçtiler. Ancak direnişin sesinin duyulmasını
istemeyen Buca Yüksek Güvenlikli Hapishane idaresi günde sekiz kez kapı döven
ve slogan atan direnişçilere sürekli soruşturma açarak direnişi sessizliğe
boğmak istedi. BAŞARAMADI! Süresiz açlık grevi direnişçileri soruşturmalar ve
verilen iletişim cezalarına rağmen kapı dövmeye ve slogan atmaya devam ediyor.
Direnişin 130.
günü olan 2 Temmuz’da açılan bu soruşturmalardan kaynaklı İzmir Adliyesi İnfaz
Hakimliği’ne giden Cem Dursun ile aynı ringe bindirilen ve psikolojik sorunları
olan adli bir tutsak “terörist” diyerek Cem Dursun’a saldırmaya çalışmıştır.
Adliye
dönüşünde ise her tutsağın ayrı ayrı parmaklıklı hücrelerde bekletilerek tek
tek kapı altı denilen yerden hücrelerine götürülmesi gerekirken ve bugüne kadar
da bu şekilde uygulanırken 2 Temmuz günü hapishane idaresine jandarmanın
yaşanan saldırı girişimini ve önlem almalarını söylemelerine rağmen psikolojik
sorunları olan tutsak ayrı bir hücreye konulmadan kapı altında bekletilmiştir.
Süresiz açlık grevi direnişinin 130. gününde olan Cem Dursun’un kapı altına
getirilmesiyle bu adli tutsak hapishane idaresinin gözleri önünde yeniden
saldırmıştır.
Bu saldırı basit bir psikolojik sorunları
olan adli bir tutsağın saldırısı denilerek basitleştirilemeyecek kadar planlı
bir saldırıdır. Jandarmanın uyarısına rağmen önlem almayan Buca Yüksek Güvenlikli Hapishane idaresi bu
saldırının önünü açmış ve asıl olarak S, Y, R ve Yüksek Güvenlikli OLMAYAN bir
hapishaneye sevk talebiyle süren direnişe saldırmıştır.
Saldıran
psikolojik sorunları olan bir tutsak gibi görünse de asıl saldıran BUCA YÜKSEK GÜVENLİKLİ HAPİSHANE İDARESİ’dir.
BUCA
YÜKSEK GÜVENLİKLİ HAPİSHANE İDARESİ
DİRENİŞE SALDIRARAK DİRENİŞİ KIRMAYA ÇALIŞMAKTADIR
Bu saldırı hapishane idaresi tarafından
organize olarak hazırlanmış bir saldırıdır.
Sevk haklarının
uygulanması için 130’lu günlerinde hücre hücre eriyen bedenleriyle direnen
direnişçilere saldırmak ACİZLİKTİR, KORKAKLIKTIR!
Bu saldırının
sorumlusu başta dört ayı aşkın süredir S, Y, R ve Yüksek Güvenlikli OLMAYAN bir
hapishaneye sevk talebini kabul etmeyen Adalet
Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı
ve Buca Yüksek Güvenlikli Hapishane İdaresi’dir.
Buca Yüksek Güvenlikli Hapishane İdaresi
psikolojik sorunları olan adli bir tutukludan medet umacak kadar ACİZDİR!
Buca Yüksek
Güvenlikli Hapishane İdaresi sadece şeker, tuz, limon, su, çay kullanan süresiz
açlık grevi direnişçileri Oktay Kelebek ve Cem Dursun’a direnişin 120’li günlerinden itibaren “fındıklı” akide şekeri ve çürük
limon verecek kadar AHLAKSIZDIR!
Yaşanan bu saldırı ve gerekli iaşelerin
verilmemesini 4 Temmuz günü ziyaretçilerine anlatan Oktay
Kelebek ve Grup Yorum emekçisi Cem Dursun bu saldırılarla direnişi
kıramayacaklarını vurgulayarak sevkleri gerçekleşene kadar direnişe devam
edeceklerini bir kez daha belirtmiştir.
S, Y, R ve Yüksek Güvenlikli OLMAYAN bir
hapishaneye sevk talebiyle direnen süresiz açlık grevi direnişçileri Oktay
Kelebek ve Grup Yorum emekçisi Cem Dursun’dan pis, kanlı ellerinizi ve direniş
kırıcılığı yaptığınız küçük oyunlarınızı çekin.
Bir kez daha
söylüyoruz BAŞARAMAYACAKLAR!