Geçtiğimiz yıl Ayten Öztürk ile ilgili bir de 'Ayten'in
Devrimi' isimli bir belgesel yapan gazeteci detaylı bir şekilde Türkiye'de
yaşanan hukuksuzları İtalyan halkına duyurmaya devam ediyor.
Sonsuz zulüm
Türkiye, komünist aktivist Ayten Öztürk'e iki kez müebbet
hapis cezası verdi
Yüksek Mahkeme onayladı: iki müebbet hapis cezası. Hayatının
geri kalanını Türkiye'deki cezaevlerinde hücre hapsinde geçirecek. Bir Türk
kadını için ortalama yaşam süresinin 80.7 yıl olduğu ve 50'li yaşlarının
başındaki Ayten Öztürk'ün halihazırda 13.5 yıl hapis yattığı göz önüne
alındığında, ömrünün %55'ini parmaklıklar ardında geçirebilir. Bu hesaplama
aslında iyimser çünkü ev hapsinde geçirdiği 2,5 yılı ve İstanbul'daki gizli
gözaltı merkezinde 6 ay boyunca gördüğü işkenceyi hesaba katmıyor.
Ömür boyu hapiste kalmasına neden olacak en büyük suçu,
işkence ve cinsel istismarı teşhir etmeye karar vermiş olması.
Ayten Öztürk ile birkaç kez görüştük. Türkiye'deki ve
dünyadaki pek çok destekçisi, 7 Kasım'da, maruz kaldığı kötü muameleleri
kınadığı bir kitabın yayınlanmasının ardından kendisine yöneltilen 'terör
örgütü propagandası' suçlamasından beraat ettiğinde (kitap toplatılmış ve
dağıtımı yasaklanmıştı), mahkeme sürecinin sonucu hakkında ihtiyatlı bir
iyimserlik ifade etmişti. Bu olayda, uluslararası gözlemcilerin ve
gazetecilerin yoğun varlığı büyük bir fark yarattı. Şu anda hepsi ya da çoğu
onunla birlikte hapiste olan avukatları bunu büyük bir güvenle ifade ettiler.
Gerçekten de, İstanbul Adliyesi önünde bir sivilin ve iki eylemcinin
öldürülmesiyle sonuçlanan silahlı saldırının ardından Türkiye'de Şubat ayında
dernekler, hukuki destek merkezleri, müzisyenler ve aktivistlere yönelik bir
tutuklama dalgası yaşandı.
Ayten Öztürk siyasi bir muhalif, İstanbul'daki çoğu Alevi
gibi Marksist. Onlarınki birbirine sıkı sıkıya bağlı bir topluluk. Siyasi
ilkeleri, demokrasi, adalet ve eşitlik talepleri onları ayrılmaz bir şekilde
birbirine bağlıyor, sanki büyük bir ailenin üyeleri gibi, çoğu zaman sürgün
edilmiş, farklı ülkelerde mülteci olmuş ama asla dağılmamışlar.
Yargıtay, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve
tasarlayarak adam öldürme suçuna yardım ve yataklık' suçlarından verilen iki
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. İki suçlama söz konusudur.
Birincisi, uyuşturucu ve fuhuşla mücadele eden ancak yargıçlara göre hükümet
için tehlikeli olan sosyalist siyasi fikirlerin propagandasını yapan bir
dernekte üye olmak. İkinci suçlama ise, pedofili suçundan çok sayıda sabıkası
bulunan ve küçük yaşta bir çocuğu istismar ettiği için saldırıya uğrayan
Selahaddin Cirit adlı Türkiye vatandaşının halk tarafından linç edilmesine
uzaktan tanık olmak. Savcılığın temel dayanakları, gizli tanıklar.
Ayten Öztürk'ün avukatları, müvekkillerinin 22 Pazartesi
günü geç saatlerde açıklanan karardan henüz haberdar olmadığını ve Anayasa
Mahkemesi'nde insan hakları ihlalleri nedeniyle yeniden yargılama talebinde
bulunacaklarını bildirdiler. Bu talepleri kabul edilmezse Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne başvuracaklar. Halkın Hukuk Bürosu'ndan 12 avukat halen cezaevinde
bulunuyor. Şubat ayında tutuklananlar arasında 79 yaşındaki kanser hastası
Mehmet Güvel de bulunuyor. Onunla aynı hücreyi paylaşan mahkumlar, serbest
bırakılması talebiyle açlık grevi yapıyorlar. Tutuklananların çoğu, her şey
otomatik ve bilgisayar kontrollü olduğu için izolasyonun tam olduğu, gardiyanlar
da dahil olmak üzere hiçbir pencere veya insan temasının olmadığı güvenlikli
cezaevlerinde bulunuyor