Londra'da, 14 Temmuz Günü Pir Sultan Kültür Merkezi'nin
"Grup YORUM Evine Bir Tuğla da Sen Koy!” çağrısıyla, Grup YORUM ile
Dayanışma Pikniği yapıldı.
Sabah 9'dan akşam 7'ye kadar süren Piknik, 300'den fazla
halkımızın coşkulu katılımıyla gerçekleşti.
Piknik günü, kahvaltı komitesi, piknik yerine sabah erkenden
çadırını kurup, kahvaltı hazırlığının son kontrollerini yapılıp eksikler
tamamlanarak halkımızı beklemeye başladı.
İlk gelenler çaylarının ve kahvaltıların hazır bulması
halkımıza verdiğimiz değerin ve kendi emeğimize saygımızın, memnuniyet ve coşkusunu
ilk saatlerle yaşadık ve gördük. Ve saat 10'dan 12'ye kadar kahvaltılar
verildi. Halkımızın ev yapımı çörek, börek çeşitleri ve gözlemelerle kahvaltıya
kolektif emeklerini katmış olmaları daha kıymetliydi.
Sabah kahvaltısının ardından yerel sanatçılarımızdan Paşa ve
Bahar arkadaşların gitar eşliğinde sesleriyle değişik yörelerden
Türkülerimizden geçit yaptılar... Her Türküleri söylediklerinde coşkuyla
alkışlandılar ve onlar da teşekkürle karşılık verdiler.Bir ananın "ne güzel söylüyorlar hem
gülüyor hem söylüyorlar, gülücüklerle söylüyorlar" demesi, söyleyenlerin
içtenliğini samimiyetini gösterdiği gibi aynı zamanda halktan karşılık
buluyordu.
Grup Yorum öncesi ise, Pikniğin amacı ve gündemle ilgili
konuşma yapıldı. Konuşmada; Pir Sultan Kültür Merkezimizin, Grup Yorum ile
dayanışma çağrımızla buraya gelenlere ve gelemeyen ama dayanışma gösteren
halkımıza da teşekkür edildi.
"Ülkemizdeki faşizmin baskı ve zulmü sonucundan açık
düşmanla baş başa olduğumuz için görünen düşmanla bir şekilde tavır
alabiliyoruz. Avrupa emperyalist ülkelerde ise göreceli de olsa ülkemizdeki gibi
açık faşizmin değil, burjuva demokrasinin yozlaştırma politikası ile karşı
karşıyayız. Buralarda değerlerimize daha çok sarılmak zorundayız. Görünmeyen
düşman yozlaştırma politikası ile içimizi boşaltıp posamızı çıkarıyor.Buralara savrulan halkımız ülkelerine dönük
yaşaması ve kendi kültür ve değerlerine uygun yozlaşmadan kirlenmeden yaşamak
için Demokratik Kurumlarımızın önemi artıyor ve bunu biliyoruz zaten bu amaçla
bu birlikteliği organize ediyoruz. Kurumlarımıza sahip çıkalım ve
faaliyetlerine katılalım. Ancak bu Kültür Merkezlerimizi ve Demokratik
kurumlarımız sayesinde sorunlarımızı ele alır, konuşur, birlikte çözüm yolları
bulabiliriz. Onun için şimdi burada ekmeğimizi paylaşacağız, çocuklarımız için
oyunlarımız yarışmalarımız olacak, futbol oynayacak, yarışmalar yapacak,
türkülerimizi dinleyecek, birlikte halaylar çekeceğiz. Aynı zamanda kavgamızı
ve düşüncecimizi de paylaşacağız." denilerek;
Bu ay temmuz ayı; temmuz ayı, halkımızın ve mücadelemizin
tarihinde önemli bir ay. Temmuz Ayının 2'si ve 12-14 Temmuz halkımızın ve
örgütümüzün tarihinde önemli günlerdir.31 yıl önce 2 Temmuz'unda 33 aydınımızın, sanatçımızın, gencimizin Sivas’ta
diri diri yakıldığı, yaktırıldığı gündür.
Yaktırdılar diyoruz; Yakanlar sadece Sünni olduğu için
yakmadılar, yakılanlarda sadece Alevi olduğu için yakılmadılar. Çünkü yakanlar
evet gerici, yobaz, faşist devşirilmiş güruhtu. Ama yaktıran ise Faşist
Devletti. Yakılanlarda Alevi olduğu için değil, bu faşist düzene biat etmemiş
her milliyet ve inançtan halkımız katledilmiştir ve katlediliyor. Çünkü
sınıflar mücadelesinde ezen sınıfın sistemine biat eden Kürt’te Türk’te
Alevi'de, Sünni’de öldürülmez, ödüllendirilir.
Devrimciler, Faşist devletin her katliam döneminde alevi-Sünni
ve Kürt -Türk provokasyonlarına gelmemiştir ve doğru öncülük yaparak, faşist
devleti hedefe konulmuştur. Faşist devlet Maraş, Sivas, Gazi ve Gezi
katliamları yapmasına rağmen ne bir alevi Sünnilere saldırmış ne Kürt bir
Türk'e saldırmıştır. Bu böl parçala yönet politikasına en net duruşu
Devrimcilerin; kitlelerin can güvenliğini koruma, faşizme karşı kitlesel
direnişlerle ve hedef devlettir diyerek gerçek düşmanı ve hedefi
göstermişlerdir. Bu onurlu payda en çok da hareketimize aittir.
Bu Ay'da, hareketimizin önder, kadro ve taraftarlarımız,
Temmuz'un 12'sinde İstanbul'un değişik semtlerinde 10, 14 Temmuz'da ise 2 önder
ve kadrolarımıza yönelik saldırı ve katliam sonucunda 12 yoldaşımızı kaybettiğimiz
günlerdir. Faşist devletin emperyalizmin desteği ile katledilen arkadaşlarımız,
bizlere iki temel miras bıraktılar. Teslim olmayanların yenilmeyeceğini ve
haklı ve meşru yolda direnerek teslim olmama geleneğini devam ettirenlere ölüm
olmayacağını anlatan "BİZE ÖLÜM YOK".Ve Bundan sonraki Faşizme ve emperyalizme karşı mücadelede, savaşın ciddiyetini
ve rehavetin nelere mal olacağı gerçeğini dile getirdikleri;" YOLDAŞLAR
BİZİ AŞIN" dersini ve mirasını bıraktılar." denildi
2 Temmuz ve 12-14 Temmuz şehitlerimiz şahsında ülkemiz ve
Dünya devrim mücadelesinde şehit düşenleri için 1 dakikalık saygı duruşunda
bulunuldu.
Yine Hapishaneler de direnişlerin devam ettiğini ve Nurettin
Kaya’nın S, R, Y Kuyu Tipi hapishanelerin kapatılması, Tecrit, Sürgün ve
Sevklerin Son bulması için Ölüm Orucunun 268. günde olduğuna dikkat çekildi.
Nurettin KAYA hem Türkiye halkları hem de dünya halklarının onurlu mücadelesini
temsil ettiği belirtilerek bu direniş sahiplenilmeli. Faşizm olduğu sürece direnerek
kazanılmış haklarımızın tehdit altında olduğu, şimdi birçok hapishanelerde gasp
edilen haklarımızın alınması için Özgür Tutsaklar Açlık Grevi direnişiyle
barikat olduğu bilgisi verildi.
İşte buraya gelen ülkemizin değişik bölgelerinden farklı
inanç ve milliyetlerden halkımızla bir araya geldik. Bu dayanışma pikniği ile
yeni insanlar tanıyıp yeni arkadaşlıklar dostluklar kuracağız, kuracaksınız.
Ortak yanımız kabilecilik, bölgecilik, mezhepçilik ya da milliyetçilik değil,
buraya göçmen olarak gelmek zorunda oluşumuz ve emekçiliğimizdir. Çağrımıza
uyup birlikte ekmeğimizi paylaştığınız ve dayanışmanızı gösterdiğiniz için
teşekkür ederiz. Hepiniz hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz." denildi.
Çocuklarımız için oyunlar düzenlendi. Oyunda 3-4, 5-7, 8-9,
9-11 yaş grupları yarıştırıldı. Çuval yarışları yapıldı. Anneler, babalar ve
kardeşler çocuklara taktikler vererek yarışmayı birinci bitirilmeleri çabası
içinde bulundular ve çocuklarımız yarışmalar boyunca aileleri ile çok heyecanlı
mutluoldukları gözlendi.
Bir taraftan futbol karşılaşması düzenlenerek hem hemen her
yaştan insanlarımız futbol oynadılar. Aynı zamanda voleybol filesi kurularak 6
yaşından 60 yaşına insanlarımızla oyunların oynandı ve birlikte eğlenildi.
Soframızda ekmeğimizi paylaşırken düşüncelerimizi de
paylaştık. Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, analar-babalarımız ve yaşlılarımızla
birlikte yaptığımız dayanışma pikniği coşkuyla bir günümüzü halkımızla birlikte
geçirdik.
Grup Yorum'dan arkadaşların Türkü, marş ve halaylarıyla
kitle coştu ve büyük bir halka oluşturularak bir saate yakın birlikte halay
çekildi.
Yemeklerimiz yenildi. Kavurma, pilav ve cacıkla birlikte
yemekler yenildi. Karpuzlar dilimlerle ve tabaklarda kim nasıl istiyorsa öyle
verildi. Çaylar ve kahvelerimiz akşama kadar boş durmadı, kesintisiz ve sürekli
isteyene verildi. Hemen herkese yetecek şekildi eşit, bol ve düzenli şekilde
verildi.
Akşam Saat 7'ye doğru yavaş yavaş ayrılanlar organize
edenlere tek tek teşekkür ederek memnuniyetlerini dile getirirken, geldikleri
için ayaklarına yüreklerine dayanışma gösterdikleri için teşekkür edildi. Yeni
piknik ve etkinliklerde buluşmak üzere dayanışma pikniği son buldu.