"Bütün yetkililer oğlumun başına gelmiş ve gelecek
olan her şeyden sorumludur!" diyen Sadık baba ve anne Fatma ana
açıklamalarında şu sözlere yer verdi:
"Merhabalar; ismim Sadık Şengül, Rezzan Şengül'ün
babasıyım.
Benim oğlum Grup Yorum üyesidir, müzisyen, halk
sanatçısı.
Altı aya yakındır benim oğlum gözaltına alındı, Kırşehir
Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'ne oğlumu sevk ettiler; kendi rızası olmadan,
bizim bilgimiz olmadan. Bizden habersiz, kaçırır gibi götürdüler oraya. Tek
hücreli yere koydular ve her türlü baskıya, işkenceye karşı karşıya bir hayat
yaşatıyorlar oğluma.
Birkaç defadır ailesi olarak gidiyoruz, oğlumu-çocuğumuzu
görmeye gidiyoruz. İnsanın yaşayamayacağı, insanlık kurallarına uymayacak
şekilde tek hücreli yerde güneşsiz, havasız, dar bir yerde çocuğumuzu
tutuyorlar; iki arkadaşıyla Vedat'la ve Halil'le beraber ayrı ayrı yerlerde,
ayrı ayrı hücrelerde, ayrı bloklara koymuşlar, birbirlerinin sesini duymayacak
şekilde.
Her türlü işkenceye maruz kalıyor bu çocuklar. Bu
çocuklar bu nedenle bu işkencelere, gördükleri zulümden dolayı açlık grevine
başlamak zorunda kaldılar. Açlık grevinde bugün oğlumun 111'inci günüdür. Artık
zaten ufaklığından beri oğlumun sağlık sorunlarını bildiğimiz için -ki vardır-,
bu nedenle ayrıca hastane doktorunun oğluma B1 vitamin hapı diye bir hap var
500 ml. gram vermesi gerekirken, keyfi bir biçimde, ettiği yemini unutacak
şekilde, neye hizmet ettiği bilmeden, kendi kafasının dikine, kendi isteğine
göre 250 ml. gram oğluma yeterli bulup veriyor. O nedenle oğlumun daha erken,
umduğumuzdan daha erken sağlık sorunları baş kaldırdı. Yani maruz kaldı sağlık
sorunlarına.
En son 15 Temmuz pazartesi günü oğlumun ziyaretine
giderken gayet iyicene oğlumla kapalı görüşümü yaptım, dikkatlice baktım, göz
süzdüm çocuğumla ilgili; sağlık durumu hiç iyi değil.
Benim oğlumun burada uzun süre kalacağını, yani bu
şekilde sağlık sorunu elde edemeyeceğini gayet iyi anladım.
Bu nedenle oğlumun sevk talebidir arkadaşlarıyla beraber.
Yaşamış olduğumuz ilin herhangi bir hapishanesine sevktir benim oğlumun talebi.
Bu da kanunudur, kanun dışı bir şey değildir, yapılabilir
mi? Elbette yapılabilir. Ama yapılmıyor.
Bütün kurumlar olsun, ne olursa olsun; hapishane yönetimi
olsun, Adalet Bakanlığı olsun resmen kulaklarını kapatmışlar, kapılarına kilit
vurmuşlar, bizi duyan yok, sesimizi duyan yok.
Bu nedenle çocuklarımızın sağlık sorunlarından,
hayatlarından endişe ediyoruz. Çok tedirginiz, zor bir olay.
Teşekkür ediyorum."
"Merhabalar, ben Fatma, Rezzan Şengül'ün annesiyim.
Oğlumun şu anki hayatından endişe duyuyorum, oğlumun
hayatı çok kötüye gitmiş. Oğlumun artık kalp çarpıntıları yükselmiş, baş
ağrıları çok yükselmiş. Artı ayakta duramıyor, ayaklarının bağı çözülüyor,
'Anne ayakta duramıyorum, geceleri hiç uyuyamıyorum, son iki aydır iki saat
uykuyla dayanıyorum' diyor. Gittikçe dayanılmaz bir hale geldi, ağzının
içindeki yaralar çoğalmış.
En son geçen pazar günü bizimle konuşamayacak haldeydi.
Oğlumun biran önce sevk edilmesini istiyorum, bizim bulunduğumuz ile ya da bize
yakın. Ya da arkadaşlarının olduğu bir hapishaneye oğlumun sevk olmasını
istiyorum.
Oğlumun bu halde olmasından bütün yetkililer sorumludur;
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi müdürlerinden tutun başgardiyanlarından
tut Adalet Bakanlığından tut cumhurbaşkanından tut bütün yetkililer oğlumun
başına gelmiş ve gelecek olan her şeyden sorumludur.
Oğlumun biran önce o halden kurtarmalarını istiyorum!
Biran önce oğlumun ve arkadaşlarının sevk edilmeleri
talebimizdir!
Teşekkür ederim."