1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

TAYAD Basın Açıklaması:Kuyu Tiplerini Direnişimizle Parçalayacağız, Bir Tek Özgür Tutsağımızı Dahi Orada Bırakmayacağız!


Faşizmin kuyu tipi hapishanelerine ve sürgün-sevk işkencesine karşı sürmekte olan direnişin hakkı olan zaferi her ne pahasına olursa olsun getireceğiz!

En son 25 Temmuz’da keyfi baskılara ve kuyu tipi hapishanelere karşı süresiz açlık grevi ile direnen Halil Yakut keyfi tutsaklığının sona ermesi üzerine direnişinin 100’üncü gününde ara verdi.

TAYAD’lı Aileler, H. Yakut’un tahliyesi ardından 26 Temmuz’da Yakut’un annesi ve Özgür Tutsak Vedat Doğan’ın annesinin katıldığı basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasında söz alanların konuşmaları şu şekildedir:

 

Doğan Karataştan:

Merhabalar; bizler TAYAD’lı Aileler olarak Özgür Tutsakların sesi olmaya, son Özgür Tutsağı dahi kuyu tipi hapishanelerden çekip alana kadar onların sesi olmaya devam edeceğiz, onların mücadelesini dışarıya taşımaya devam edeceğiz.

Bugün de Özgür Tutsaklarımızdan Halil Yakut serbest bırakıldı. Şimdi sözü O’na vereceğiz.

“Direnişimiz içeride, dışarıda adalet mücadelemiz, kuyu tiplerine karşı mücadelemiz devam edecek…”

Halil Yakut:

Dün Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nden tahliye oldum. Bugün kuyu tipi olmayan başka bir hapishaneye sevk edilme talepli süresiz açlık grevi direnişimin 100’üncü günü.

Aslında kuyu tiplerinde, o güneş görmeyen, suyun akmadığı, havanın girmediği, insan yüzünün, insan sesinin yasak olduğu kuyu tiplerinde bize devrimci kişiliğimizden bir yana; düşüncelerimizden soyunmamız bir yana aslında her insana karşı, insanlık onuruna karşı bir teslim alma saldırısı var.

Yani bu hapishaneler hiçbir insana uygun değildir, hiçbir insanın yaşayabileceği yerler değildir. Orada bize idarenin muamelesi ‘kafes hayvanı’ muamelesi. Yani bize orada aslında, kuyu tiplerinde ‘insan’ değil, ‘kafes hayvanı’ muamelesi yapıyorlar.

İnsan olan bir kişinin, kişiliğini koruyacak kişinin de buna karşı direnmemesi söz konusu olmuyor. Şimdi arkadaşlarımız Rezzan Şengül süresiz açlık grevi direnişinin 120’inci, Vedat Doğan süresiz açlık grevi direnişinin 115’inci gününde Kırşehir Hapishanesi’nde.

Aslında fiziki bir yapısı bir yana, bu kuyu tiplerinde idare bütün uygulamalarıyla bizim insanlığımıza, kişiliğimize yönelik saldırılarda bulunuyor.

Yani bize açlık grevinde saf B1 vitamini vermeyerek bu uygulamayı bir silaha dönüştürmeye çalışıyor. İşte, bize açlık grevinde alacağımız Şekerini direnişimizin-açlık grevimizin 90’ıncı-100’üncü günlerine kadar vermeyerek bunu bir silaha dönüştürmeye çalışıyor. Bir mektubumuzu engelleyerek, kitabımızı vermeyerek… yani her şeyde özel olarak bize sanki ‘kafes hayvanıymışız’ gibi, bir ‘tabutun’ içerisindeki ölülermişiz-siyasi ölülermişiz gibi davranmaya çalışıyorlar. Ama bu saldırıları aslında açlık grevi direnişimizin gücüyle tuzla buzla oldu, olmaya da devam ediyor.

Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi idaresi de doktoru da halâ orada suç işlemeye devam ediyorlar. Arkadaşlarımız orada insanlık dışı koşullarda kalmaya devam ediyorlar. B1 vitamini vermeyerek idare açıkça bizi sakat bırakmaya çalışıyor, ‘zorla müdahale’ tehdidinde bulunuyor, açıkça söyleyerek. Ve her türlü keyfi uygulamayla insanlık onurumuza karşı saldırıda bulunuyorlar. Buna karşı direnmemek elde değil.

Şimdi de ben süresiz açlık grevi direnişimin 100’üncü günündeyim ve “Ben yaşadığım sürece sizi asla bir araya getirmeyeceğiz” diyen hapishane idaresi, “Biz bu hapishaneleri boşuna mı yaptık? Devrimcileri teslim almak için yaptık!” diyen hapishane idaresi aslında direnişimizin gücüyle birçok geri adım da attı. Direniş bu saldırıları tuzla buz etti, etmeye de devam ediyor.

Bir kere daha insanlık onurunun kuyu tipi tecritle yenilemeyeceğini göstermiş olduk. Bu yüzden ben de süresiz açlık grevi direnişimin 100’üncü gününde direnişime ara veriyorum.

Direnişimiz içeride, dışarıda adalet mücadelemiz, kuyu tiplerine karşı mücadelemiz devam edecek.

Arkadaşlarımız Rezzan Şengül ve Vedat Doğan’ın da biran önce sevki yapılmalı. Bu insanlık dışı uygulamalara son verilmelidir!

 

Doğan Karataştan:

Şimdi de sözü Vedat Doğan’ın annesine veriyoruz.

 

“Çocuklarımıza bir şey olursa sebebi Adalet Bakanlığıdır!”

Sara Doğan:

Merhabalar; ben Vedat Doğan’ın annesiyim.

Vedat Doğan İstanbul’da yakalandı, Onu Kırşehir’e sevk ettiler. Önce O’nu 20 gün Kırşehir’de tek hücrede durdurdular. Ama 20 günün üstünde, 7 ay geçti. Yedi ay geçti, yani onların kararları. Onlar karar veriyor buna. Madem ki öyle yapıyorlar, demek ki bu çocukları öldürecekler.

Çocuklarımıza bir şey olmasın! Derhal sevkini istiyoruz! Lütfen bir şeyler yapın!

Yani bir de günde iki hap (B1 vitamini) verilmeli, sadece bir hap veriyorlar.

Götürürken güzeldi, ama şimdi diyorlar ki “Üç tane şehir seç, sen parayı gönder, sizin Vedat Doğan’ın sevkini yapalım…”

Niye götürürken bizden para istemediniz!? Bize sormadınız!?

Ama getirirken bizden para istiyorsunuz!

Çocuklarımız o kadar okudu, hepsi evde yatıyor. Psikolojileri bozuldu!

Adalet Bakanlığına sesleniyorum; çocuklarımızı bıraksınlar, sevklerini yapsınlar. Adana’ya yakın, ailesine yakın, yani İstanbul’a yakın bir yere sevk etsinler ve onlar da açlık grevini bıraksınlar.

Çocuklarımıza bir şey olursa sebebi onlardır.

Tek hücre ne demek!?

Tek hücre en çok çok 20 gündür! Yedi aydır içinde!

Hazreti Yusuf 20 gün kalmamış, O’nu çıkarmışlar.

Onlardan ne istiyorlar? Gavurlar mı, kafirler mi!

Benim tek sözüm budur; oğlumun tahliyesini istiyoruz!

Doğan Karataştan:

Şimdi de sözü Halil Yakut’un annesi Gülten Anne’ye veriyoruz.

“Çocukların sevkini sağlayın, katil olmaktan kurtulun!”

Gülten Yakut:

Merhabalar; ben bugün oğlumun tahliye olmasından dolayı buruk bir sevinç içerisindeyim. Çünkü içeride kalan diğer arkadaşları Vedat ve Rezzan’ın da biran önce sevk olmasını istiyorum. Onların da açlıktan kurtulmalarını istiyorum.

Oğlum haksız-hukuksuz bir biçimde 6 ay boyunca kuyu tipi bir hapishanede tekli hücrede tutuldu.

Bu hukuksuzluğa karşı her türlü başvurumuza ret cevabı geldi. Herkes birbirinin üzerine attı; Adalet Bakanlığı “Ceza Tevkifevleri” dedi; Ceza Tevkifevleri “Cezaevi” dedi; Cezaevi “Savcılık” dedi… Kimse bu duruma duyarlı olmadı.

Hatta her gittiğimizde “İkna edin, bunlar açlık grevini bıraksınlar” diyorlardı. Ben de onlara her zaman diyordum ki “Bu çocuklarımız suçsuz, eninde sonunda tahliye olacaklar. Bunların vebalini kim ödeyecek!? Siz bunlara neden böyle yapıyorsunuz!? Ölmelerini mi istiyorsunuz!?” dediğimiz zaman; “Biz ölmelerini istemiyoruz, herhangi bir şey olursa müdahale ederiz, merak etmeyin…” dediler bana.

Ben bunu kabul etmedim, çünkü zorla müdahalenin açlık grevi yapan insanlara daha çok zarar verebileceği bilinci içerisindeyim birçok insan olarak ya da bunları gözlemleyen kişiler olarak.

Bunu kabul etmediğimi, oğluma kesinlikle zorla müdahale yapmalarını istemediğimi belirttim-söyledim.

Şimdi de onlara sesleniyorum; bakın sonunda benim oğlum Halil tahliye oldu. Demek ki öbür çocuklar da tahliye olacaklar. Bunlar beraat edecekler.

Siz de artık gereğini yapın, üst yazınızı iyi halli yazın, çocukların sevkini sağlayın, katil olmaktan kurtulun!

Doğan Karataştan:

Şimdi, sonuç olarak biz kuyu tipi hapishaneleri açıldığı günden bu zamana kadar süresiz açlık grevleri, ölüm oruçları şeklinde devam eden direnişe TAYAD’lı Aileler olarak dışarıda sesi olmaya çalışıyoruz.

Şerif Turunç’la kazandık; hukuksuzluk ta 2 yıl öncesinden belli oldu!

Nedim Öztürk’le kazandık; talepleri kabul oldu!

Hüseyin Karaoğlan’la kazandık; talepleri kabul oldu!

En son 273’üncü gününde Nurettin Kaya’nın talepleri kabul oldu!

Ve bugün de Halil Yakut 100’üncü gününde tahliye oldu!

Son Özgür Tutsağı da kuyu tipi hapishanelerden çekip alana kadar direnişimiz devam edecek!

Onların sesi olmaya devam edeceğiz!

Bütün sağır kulaklara sesimizi duyurmaya devam edeceğiz!

Basında, kamuoyunda, Demokratik Kitle Örgütlerinde (DKÖ) baktığımızda çok ciddi bir duyarsızlık, vurdumduymazlık gözüküyor. Fakat kuyu tipi hapishaneler sadece devrimciler için değil; bir toplumu teslim alma tehdidi, psikolojik baskısı altında tutmaya çalışıyorlar.

Dün nasıl “Silivri soğuktur…” mesajı veriliyorsa bugün de kuyu tipi hapishanelerle gözdağı verilmeye çalışılıyor.

Bu korkutmalar bizi mücadelemizden yıldıramayacak!

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın!

Direnen Özgür Tutsakların Talepleri Kabul Edilsin!

TAYAD’lı Aileler’in 26 Temmuz’da yaptığı basın açıklamasını aşağıdaki bağlantı adresinden video olarak izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=mb6VDNubYBY

Etiketler: ,
[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.