1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

TAYAD: Hapishanelerde Tedavi Edilemeyecek Hasta Tutsaklara Özgürlük İstiyoruz


AKP faşizminin halkımıza saldırı araçlarından biri olan hapishanelerde yüzlerce hasta tutsak bulunmaktadır.

Söz konusu hasta tutsakların mevcut hastalıkları da faşizm tarafından tutsağa yönelik bir ‘silah’ olarak kullanılmaktadır.

Başta devrimci Özgür Tutsakların ve tüm adaletsizliğe uğrayan halk çocuklarının sesi olan TAYAD’lı Aileler, hasta tutsaklar için açıklama yayınlayarak bilgilendirme yaptı.

TAYAD’lı Aileler adına Lerzan Caner şu açıklamada bulundu:

Basına ve Halkımıza;

“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” diyor Albert Camus…

Tarihin en işbirlikçi iktidarı AKP faşizmi iktidara geldiğinde ülkedeki hapishane nüfusu 50 bin idi. Bugün ülkemizdeki hapishane nüfusu 350 bini aştı.

Bu sayılara bağlı oranda faşizmin baskısı, halkın üzerindeki yoksulluğu, adaletsizliği gün geçtikçe katlanarak artmıştır. Son iki yılda yüzlerce hapishaneye 33 kuyu tipi hapishane eklenmiştir. Onlarcasının daha yapılacağı açıklanmıştır.

AKP iktidarı boyunca 3.600 tutsak hapishanelerde katledilmiştir; 1.600 hasta tutsak vardır; 605 tutsak hapishanelerde tedavi edilemeyecek kadar ağır hastadır. Her 38 saatte bir, bir insan hapishanelerde hayatını kaybetmektedir.

Ali Osman Köse, Sibel Balaç, Yasemin Karadağ ve Hasan Karapınar hasta tutsakların öne çıkan isimleridir.

İnfaz Kanunu 16’ıncı maddesine göre derhal tahliye edilmelidirler.

Yasemin Karadağ; böbrek nakli ameliyatı geçirmiş, tek böbrekle yaşamaya çalışmaktadır. Yıllar önce beyin kanaması sonucu ağır bir ameliyat geçirmiştir. Yasemin Karadağ, ağır sağlık sorunları yaşamaktadır; 10 Temmuz’da beyninde baloncuk oluşması nedeniyle hastaneye götürülmüş, yatırılmış, riskli bir ameliyat olması gerekirken hapishaneye geri götürülmüştür. Yasemin Karadağ’ın başka sağlık sorunları bulunması nedeniyle sağlık durumu ciddidir, derhal tahliye edilmelidir!

Sibel Balaç; 2022 yılında 298 gün süren ölüm orucu yaşamış, sakat bırakılmıştır. Sibel Balaç’ın ölüm orucuna bağlı şiddetli kasılmaları var. Buna bağlı olarak günde 2-3 kez baygınlık geçirmektedir. Kasılmalar sonucu nefes alamama durumu beyni oksijensiz bırakabiliyor ve bu ciddi tahribata yol açıyor. Konuşma yetisini belirli aralıklarla kaybediyor. Doktorlar, akciğer kaslarının da kasıldığını ve ciğerlerinin sünmesine neden olacak bu sürecin hayati risk taşıdığını belirtiyor.

Hasan Karapınar; TAYAD’lı Aileler’in mücadelesi sonucu 27 Haziran 2022’de tahliyesi ettirilmiş hasta tutsaklardan biridir. Hasan Karapınar tahliye edildiğinde lenf kanseri tedavisi görüyordu.

6 Şubat 2024’teki baskın terörüyle yeniden tutuklanan Hasan Karapınar’ın 24 Şubat 2024’te sürgün edildiği Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde tedavi süreciyle ilgili yaşadıklarını kendi mektubundan aktarıyoruz;

“Kocaeli Şehir Hastanesi’nde hematoloji uzmanın kelepçe açtırmaması üzerine her şey gelişigüzel yaptı. Kanser hastalığı oysa sıradan bir tedaviyle değil, dikkat ve moralle yürür. Ama doktor beni başından saldı. Birçok yapılması gereken tetkikleri ‘ihtiyaç yok’ diyerek iptal etti. Yüzümü görmemek için üç aylık muayeneyi altı aya çıkardı. Ve uğraştık sevk için.

Aradan iki ay geçti revire çıktım. ‘Tamam’ dedikleri hastane sevkimi yapmamışlar, anlattım. Durumun ciddiyetini ve zorla tekrar hastaneye sevk oldum. Bu sefer başka bir uzman doktorun kapısının önünde bekledik. Doktorun karşısına çıktım, durumu sordu; ‘kelepçe çıkarılmadığı için tedavi olamadığımı’ anlattım.

Doktor ‘çıkarın o zaman’ dedi. Askerlerin şaşkınlığı içerisinde kelepçelerim zorla çıkarıldı. Anlattım tüm hikâyemi. Doktor inceledi ve ilk dediği şuydu: ‘Normalde kemoterapi bittikten bir yıl sonra pet çektirmek zorundasın. Oysa senin bir buçuk yılın geçmiş, yani bunu bir önceki doktor bilmiyor muydu?!’

Biliyordu. Zaten iptal ettiği tetkikler de bunlardı. Yani bunu neden yaptığı çok açık.

Sonra devam etti doktor: ‘Altı ayda bir olan muayeneni iptal ediyorum. Üç ayda bir olarak değiştiriyorum. Bir de kan tahlili istiyorum.’ deyince şaşırdı beni getiren görevliler.

Aslında çok kolay çözülebilecek şeyler dünya görüşlerimizden, dayatmaları kabul etmediğimizden içinden çıkılmaz bir duruma sokuyorlar.

İlaçlı peti çektim. Kan tahlilini yaptırdım. Muhtemelen haftaya sonuçları alırız.”

 

Lenf kanseri hastası Hasan Karapınar’ın bizlere yazdığı mektuptan sonra ailesinden aldığımız habere göre Hasan Karapınar’ın dalağının büyüdüğünü, hastalığının tekrarlanma riskinin büyük olduğunu öğrendik.

Bu süreçte tetkiklerini iptal eden Mengele artığı doktorun, sevkini zamanında yapmayan hapishane idaresinin, kelepçelerini çözmeyen askerin, bu işkenceyi bilip müdahale etmeyen Adalet Bakanlığının hapishanelerde bilinçli katletme politikası olduğu açıkça görünmektedir.

Hasta tutsakların hastalıklarını tutsaklara silah olarak kullanan faşizme boyun eğmeyeceğiz!

Adalet Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, hapishane idarelerini, Mengele artığı doktorları uyarıyoruz; kanser hastası Ali Osman Köse’ye, Yasemin Karadağ’a, Sibel Balaç’a ve Hasan Karapınar’a tedavi süreçlerinde yapılan tüm usulsüzlükleri ve keyfi yaptırımları takip ediyoruz Başlarına gelebilecek herhangi bir olumsuzluğun hesabını soracağımızı belirtiyoruz!

Hapishanede tedavi edilemeyecek onlarca hasta tutsağın tahliyelerini istiyoruz!

Hasta tutsakların yasal haklarının kullanmasının önünde hiçbir engel yoktur! Tek engel AKP faşizminin tecrit, işkence ve katliam politikasıdır; buna izin vermeyeceğiz!

Hasta Tutsaklar Tahliye Edilsin!

Hasta Tutsaklara Özgürlük!

TAYAD’lı Aileler



Etiketler: ,
[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.