Faşizmin keyfi baskınları ve devrimciler üzerinden ailelerini tehdit etmesine bir yenisi de temmuz ayı başında İstanbul Küçükarmutlu’da yaşandı.
Söz konusu
faşist polis tehdidi ve baskını ile ilgili 20 Temmuz’da açıklama yapan TAYAD’lı
Aileler’den Hatun Polat şu açıklamada bulundu:
"Merhaba;
2 Temmuz gecesi saat 4 gibi evlerimiz basıldı, koçbaşı ile kapılar kırılmaya
çalışıldı. Kapıyı açtım içerdeki kapıları kırdılar.
Tavırları
şuydu; hiçbir şey sormadan 'kapıları açmasına gerek yok, tekmeleyin kırın!'
diye iki tane kapı kırdılar.
En son kar
maskeli girdi bir tane, özel harekât bunlar; beni oğlum üzerinden tehdit
ettiler. 'Biliyorsun ne için geldik, oğlun için geldik. Oğlun Yunanistan'da
cezaevinde, sen de bunu biliyorsun' diye manalı şekilde konuştular.
Bu demektir
ki benim çocuğum şu anda tehlikede.
Şunu demek
istiyorum; Yunanistan hükümetine sesleniyorum! Faşist AKP'nin işbirliğinden
vazgeçsinler. Biz onların işbirliği yaptığını biliyoruz, farkındayız. Kirli
ellerini çocuklarımızın üzerinden çeksinler. Benim oğlum suçlu değil,
devrimcidir. Hiçbir zaman da boyun eğdiremezler! Devrimcilik görevdir, suç
değildir!
Tekrar
sesleniyorum Yunanistan hükümetine; kirli ellerinizi çekin çocuklarımızın
üzerinden. Faşist AKP'yle işbirliğinden vazgeçin!
Vazgeçmezseniz
biz sizin kapılarınıza dayanmasını biliyoruz. Nasıl evlerimizi basıyorsunuz,
nasıl tehdit ediyorsunuz; biz de kapılarınıza dayanmayı biliriz.
İstediğimiz
fazla bir şey yok, tek şey istiyoruz: Adaletli Olun, Adalet İstiyoruz!
Benim
çocuğumun şu an can güvenliği tehlikede, bunun bilincindeyim."