Yeni Kitaplarımız: Boran Yayınlarından Çıkan Yeni Kitaplarımıza Ulaşabilirsiniz
Halkın Kütüphanesi
Kitap Adı:
Ayetullah'ın Topları İran'ın ve İslam Devrimi'nin Öyküsü
Yazar Adı:
Muhammed Hasaneyn Heykel
Yayınevi: Boran
Yayınları
Basım Tarihi:
Ağustos 2024
Çeviren: Özgür
Tutsaklar
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi
Kütüphanesi İçin Tıklayınız
Kitaba dair
not:
Okumakta
olduğunuz “Ayetullah’ın Topları” kitabı, Özgür Tutsaklar tarafından özenle ve
emekle çevrisi yapılmış olup halkımıza sunulmuştur.
Kitabın birinci
baskısı “Dar Eş-Şuruk (Gündoğumu Yayınevi)” isimli yayınevi tarafından 1982
yılında yapılmıştır.
Lakin bu kitap,
yayınevinin 1983 tarihli üçüncü baskısı olan kitabından bizzat çevirisi
yapılmıştır.
Tüm halkımıza
Boran Yayınları adına iyi okumalar diliyoruz!
“
Kitap Adı:
YILDIZLI YÜREK İBRAHİM GÖKÇEK
Yazar Adı:
Sultan Gökçek
Yayınevi: Boran
Yayınevi
Basım Tarihi:
Haziran 2022
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi
Kütüphanesi İçin Tıklayınız
ÖNSÖZ
15 yıl Grup
Yorum’da bas gitarist olarak emek verdi.
Sadece bas
gitarist değildi, her şeyden önce herkesin devrimci abisi idi İbrahim. İdil
Kültür Merkezinde her sorunu olanın gidip konuşarak çözüm aradığı abi. Her işe
koşan, her engeli aşmak için çaba harcayandı. Grup Yorum’un büyük halk
kitleleriyle buluştuğu atılım zamanlarının en çok emek vereniydi.
Faşizmin Grup
Yorum’un önüne barikatlar örmeye başladığı süreçte tereddütsüz direnişe geçen,
eylemden eyleme koşandı.
Ülkemizin
semalarını faşizmin kara bulutlarının kapladığı zamanlarda, «hava kurşun gibi
ağır» hale gelmişken, Grup Yorumcular önce açlık grevi ile direnişlerini bir
üst basamağa taşıdılar. İktidarın saldırılarının sürdüğü, koronavirüs salgını
ile insanların evlerine hapsedildiği, her türlü toplantı ve gösterinin bu
bahane ile yasaklandığı koşullarda Grup Yorum direnme kararı almıştı.
Özet olarak
“Yorum’u yok etmeyi hedefleyen barikatları kaldırın!” dediler.
İbrahim ve
Helin, direnişin içinde daha da öne atıldılar. Grup Yorum’u sessizliğe gömmek
ve dağıtmak isteyen iktidara karşı Ölüm Orucu ile büyük bir ses, bir haykırış,
bir isyan bayrağı açtılar. Fırtınanın geçmesini bekleyen değil, fırtınaya kafa
tutanların, Mahirlerin Dayıların mirasçısı idi onlar.
Kısılmak
istenen sesleri gürleşti, tüm dünyaya yayıldı. Umutsuzluk kuyularından çıkış
arayanlara, karanlıkta yolunu şaşıranlara, susup karamsarlık içinde
bekleyenlere ışık oldular, yürekleri sarstılar. Önce ülkemizde, sonra dünyada
en zor koşullarda bile direnerek mücadelenin büyüyebileceğini ortaya koydular.
Bu sürecin savaşçıları Ölüm Orucu direnişçileri idi.
Helin ve
İbrahim… iki müzisyen… halkımızın iki yiğit evladı… faşizmin darbeleri altında
dağılıp gitmek yerine, direnişi büyüttüler, Ölüm Orucu’nda ölümsüzleştiler.
Grup Yorum
emekçisi Sultan Gökçek, eşi ve yoldaşı İbrahim için bir kitap yazma çalışmasına
başlamıştı. Ancak çalışmalarını bitiremeden tutuklandı ve hapis cezası aldı.
Onun başlattığı çalışmayı, onun kadar içten ve güzel kimse yapamazdı. Bunu
bilerek ve yarım kalmaması için onun çalışmasını biz tamamladık.
Bir müzisyen,
bir devrimci, bir eş, bir yoldaş, bir dost, bir abi olarak, tanıdığı herkeste
izler bırakan İbrahim Gökçek’in önce kendi kaleminden, sonra yoldaşları ve
dostlarının kalemlerinden hayatını ve direnişini kitaplaştırdık. Anısı onun
yolunda yürüyenlere güç katacak, ışık tutacak.
Kitabımızı
okurken eminiz, böyle yiğitleri tanımış olmaktan siz de onur duyacaksınız.
Boran Yayınevi
“
Kitap Adı:
Soma: Kanlı Kömür
Yazar Adı:
Yayınevi: Boran
Yayınevi
Basım Tarihi:
Temmuz 2024
ÖNSÖZ
13 Mayıs
2014’te Manisa Soma Eynez Karanlıkdere Maden Ocağı’nda, tarihimizin en büyük
maden katliamı yaşandı. Yerin 400 metre altında 301 maden işçisi katledildi,
162 işçi yaralandı.
Yaşanan büyük
katliam üzerine Soma madencilerinin hangi partiye oy verdiklerini tartışan kimi
sol etiketli partiler, bulundukları yerlerde yaptıkları basın açıklamaları ile
yetinirken, Halk Cephesi ülke genelinde ayağa kalktı. Soma’ya heyetler
gönderirken, sokaklarda katliamın hesabını soran eylemler örgütledi.
Soma’da 301
maden işçisinin katledilmesinden sorumlu olanlara karşı madenci yakınları ve
Avukatlar dava açtılar. Soma davasının ilk duruşması 13 Nisan 2015 tarihinde
başladı. 9 Mayıs 2017 tarihine kadar 2 yıl sürdü. Halkın Hukuk Bürosu ve ÇHD
Avukatlarının çabaları sonucu karar duruşmasında maden ocağı sahiplerine az
sayılmayacak cezalar verildi.
Ancak siyasal
iktidar, AKP hükümeti başından itibaren “ölüm madenciliğin fıtratında var”
diyerek maden ocağı sahiplerini korumaya çalışıyordu. Sonuçta yargıya müdahale
ederek verilen kararı bozdurdu. Yeniden yapılan yargılamalarda bu kez patronlar
hafif cezalarla kurtuldular. Anayasa Mahkemesi de benzer bir kararla Maden
ocağı patronlarını adeta akladı. Adalet için mücadele sürecekti.
Soma Maden
Ocaklarında yaşanan katliam, ülkemizde çalışma koşulları ve iş güvenliği
konularında bugün de var olan durumu ortaya sermesi açısından güncelliğini
koruyor.
Madenleri
emperyalist tekellere peşkeş çektiler. Ucuz iş gücü için tarım ve hayvancılığı
yok ettiler, köylerden kentlere milyonlarca insanı göçe zorladılar. Daha fazla
kâr elde etmek için insan yaşamı ve iş güvenliğini hiçe saydılar. Bu
sorunları yaratan siyasal iktidarlar elbette çözüm de bulmayacaklardı. Katliama
neden olan çalışma koşulları başka birçok maden ocağında benzer şekilde devam
etti.
Çözüm,
örgütlenmek, işçi komitelerinde, işçi meclislerinde gücümüzü birleştirmek ve
haklarımız için mücadele etmektir.
Nihai çözüm
işçilerin iktidarı alması ve “önce kâr değil, önce insan” ilkesi ile üretimi
örgütleyen devrimci halk iktidarının kurulmasıdır.
Geleceği ancak
kendi ellerimizle kendi mücadelemizle kazanabiliriz. Kazanacağız.
Soma’da çalışma
koşullarından yargı sürecine, siyasal iktidarın patronları koruyan
müdahalelerinden sol grupların tavrına kadar var olan her şey ülkemizin genel
bir panoraması gibidir. Soma’yı derinlemesine incelemek ülkemizi daha iyi
tanımak anlamına gelir.
Soma Katliamını
unutmak, yeni katliamlara davetiyedir. Patronların aşırı kâr hırsı ve onları
koruyan siyasal iktidarlar nedeniyle Soma madenci katliamından önce de sonra da
birçok işçi katliamı yaşandı. Kan ve gözyaşı ile dolu bu süreci ancak bilinçli
işçilerin, devrimcilerin mücadelesi durdurabilir.
Bu derleme ile
yaşanan acılar kadar, mücadelede unutulmaması gerekenleri, alınacak dersleri,
öğrenilecekleri kalıcılaştırmayı hedefledik.
Bu arada
“fıtrat”, “görünmez kaza” diyerek katliamın üstünü örtemeye çalışan siyasal
iktidarı, hazırladığı raporlarla çürüten devrimci mühendislerin,
yargı sürecinde patron - AKP işbirliğini açığa çıkaran, teşhir eden,
madencilerin haklarını savunan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının ve
nihayet tüm sürece müdahale ederek işçi mücadelesine ivme kazandıran DEVRİMCİ
İŞÇİ HAREKETİ’nin emeklerinin bu kitaba katkısını belirtmeden geçmeyelim.
Geleceğimizi
kazanma mücadelemize katkıda bulunması dileğiyle…
Boran
Yayınevi
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın
Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
“
Kitap Tanıtımı:
Küçük Ağacın Eğitimi
Hazırlayan:
Özgür Tutsak Filiz Gencer
Yayınevi: Boran
Yayınevi
“Çerokiler için” ithafıyla başlayan bu otobiyografi,
sömürgeci beyaz adama karşı büyükbabanın “Gidişat” diye anlattığı, Dayımızın
“Gerisi Hayat!” dediği gerçekleri konu alır.
Küçük Ağaç, bir
Çeroki Kızılderili’sidir. Babasını dört, annesini beş yaşında kaybeder.
Büyükbaba ve büyükannesinin yanında dağlarda büyür.
Her türlü
çıkardan uzak ve umut dolu bir eğitimdir onunkisi.Zira büyükannesi ve
büyükbabası birer halk bilgesidir.
Büyükbaba
kuşları, ağaçları, hayvanları, rüzgârı anlar, hisseder.İnsanları iyi tanır,
doğanın dengesini kavramıştır. Buna “Gidişat” der.Şahin, bir bıldırcın
yakaladığında, bir fare bıldırcının yumurtalarını yediğinde. Üzülme, küçük
ağaç, gidişat böyle der.
Tal-con ( Şahin
) yavaş olanı yakaladı ve yavaş olan, gene yavaş olan çocuklar yetiştirmeyecek.
Tal-con
bıldırcın yumurtalarını yiyen bir fare yer, yani Tal-con Gidişat sayesinde
yaşar. Bıldırcına yardım eder. ( sayfa 16 )
Büyükbaba
bıçağıyla topraktan tatlı bir kök çıkararak kabuğunu
soydu, kökten
yaşamın sulu kış hazinesi damladı. Büyükbaba kökü ikiye böldü ve büyük parçayı
bana verdi.
Yumuşak bir
şekilde “Gidişat böyle” dedi. Yalnızca gereksinim duyduklarını al. Geyik
alıyorsan, en iyisini alma. En küçük ve en yavaş olanını seç, o zaman geyik
daha güçlü olur ve her zaman sana et verir.
Pa-koh (panter)
bunu bilir. Sen de bilmelisin!
Küçük Ağacın
Eğitimi: Kitap Tanıtımını Okumak için Tıklayınız
*
Kitap Adı:
Sevgi Nedir?
Yazar Adı:
Filiz Gencer
Yayınevi: Boran
Yayınevi
Basım Tarihi:
Temmuz 2024
Sevgi
Nedir?
Sevgi, annem,
babamdır, kardeşlerimdir. Arkadaşlarım, dostlarım, akrabalarımdır. Evdeki
kedim, saksıdaki begonvil, Afrika menekşesidir. Sevgi şu görkemli orman, uçsuz
bucaksız maviliklerdir. Yediğim Amasya elması, Mersin portakalıdır.
Sevgi, halkım,
vatanımdır. Sırt sırta çarpıştığım yoldaşlarımdır. Bu satırları peş peşe
sıralamak mümkün. Çünkü yolumuz sevgi yoludur.
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın
Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
“
Kitap Adı: Bir
Yörük Hikayesi ZEYTİN
Yazar Adı:
Özgür Tutsak Filiz Gencer
Yayınevi: Boran
Yayınevi
Basım Tarihi:
Temmuz 2024
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın
Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
“