Halkın Sesi
Radyo'da 11 Ağustos Pazar günü, Adalıların Türküsü kitabının 1 ve 2.
bölümlerinin seslendirilmesi yayınladı.
https://www.youtube.com/watch?v=gPkeSSmGxhg&t=48s
30 Mart 1972
tarihi, bir miladdır. Kurtuluşun yolu, Kızıldere'de açık, kesin bir manifestoya
dönüştürülmüştür. Kızıldere, bir kahramanlık destanının adıdır. Anadolu'nun
kurtuluşu uğruna yazılmış bir destandır.
Bu destandan
çok korktu egemen sınıflar.
Kızıldere adı,
Mahir adı, oligarşinin "sakıncalılar" listesine girdi.
Bu direnişi
tarihten silemezlerdi.
Yapabilecekleri
tek şey, UNUTTURMAK'tı.
UNUTTURAMADILAR!
Binlerce çocuğa
Mahir adı verildi Anadolu'da.
Onbinler,
yüzbinler, "Kızıldere Manifestosu Yolunda İleri", "Yolumuz
Çayanların Yoludur" sloganlarıyla geçtiler meydanları.
Gençtiler.
Burjuvazi onların gençliğini ileri sürüp, Anadolu ihtilali açısından
üstlendikleri büyük misyonu küçültmeye çalıştı.
Burjuvaziye
göre "Gençtiler, cahildiler, heyecanlıydılar..."
Evet gençtiler;
ama bilgeleşmiş, kavgada ustalaşmış, halkını ve ülkesini tanıyan bir gençlikti
onlar.
Evet
heyecanlıydılar; halkın kurtuluşunun, vatanın bağımsızlığının heyecanı sarmıştı
yüreklerini.
Hayatlarını
bilinçle, kararlılıkla, iradeleriyle ortaya koyabilecek kadar olgundular.
İşkencelere,
hapisliklere direnecek kadar olgundular.
İhanetlerde
yıkılmayacak kadar tecrübeliydiler.
Onlar,
statükolardan kopuşların temsilcileriydiler. Sordular, sorguladılar,
araştırdılar, kendi önlerini aydınlattılar. Bu yolda savaşıp, Türkiye
halklarının yol göstericisi oldular.
Burjuvazinin
aşağılık kalemşörleri, "Mahir yaşasaydı..." diye başlayan
spekülasyonları çok severler. tabii öngördükleri ihtimaller, kendileri gibi
düzenin bir uşağı olmaktan başka bir şeyi içermez.
Ama cümlelerine
yanlış başlıyorlar. Çünkü Mahir zaten yaşıyor. Teorisiyle, Türkiye halklarının
kurtuluşu için ortaya koyduğu stratejiyle, pratiğiyle yaşıyor. Kendileri ise,
medya patronlarına uşaklık yaparak, zaten çoktan intihar etmişlerdir.
Yaşayan
ölülerdir onlar.
Kim var onların
bir tek sözüne kulak asan?
Kim var onların
yolundan yürüyen?
Mahir ve onun
mimarı olduğu Kızıldere destanı, halkımıza yol göstermeye devam ediyor. Hiç
unutmadık Kızıldere'yi.
Unutmayacağız.
Kızıldere,
öncesi ve sonrasıyla bütünleşen bir destandır. Bu kısa broşürde bu destanı
özetle anlatmaya çalıştık.
Yalnızca hesap
sormak için değil, Anadolu ihtilalini gerçekleştirmek için unutmuyoruz
Kızıldere'yi.
Kızıldere,
halkımızı Anadolu Halk Cumhuriyeti'ne götürecek kurtuluş yoludur.