ALİ ERCAN GÖKOĞLU’NA ÖZGÜRLÜK
Yunanistan ve
Türkiye Halklarına:
Adım Hasan
Farsak. 2019 tarihinden bu yana Yunanistan’da siyasi mülteci olarak
bulunmaktayım.
13 Kasım 2024
tarihinden itibaren, devrimci tutsak Ali Ercan Gökoğlu’nun taleplerinin
karşılanmasına destek olmak üzere ölüm orucu eylemine başlıyorum. Ali Ercan
Gökoğlu’nun talepleri benim taleplerimdir.
Ülkemde, AKP
faşizminin anti demokratik uygulamalarına karşı çıktığım, yasal haklarımı
kullanarak protesto eylemlerine katıldığım için 5 yıl hapishanede kaldım.
Hakkımda açılan davalar sonucunda, adil bir yargılanma yapılmadan on yıllara
varan cezalar aldım.
AKP iktidarı
kendisi gibi düşünmeyen, kendisinden olmayan herkesi düşman olarak görüp,
gözaltılarla, işkenceler ve tutuklamalarla sindirmeye çalışmaktadır. Tecrit
hapishanelerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla katletmektedir.
Tüm dünyada
Türkiye, faşizmle yönetilen, sosyalistlerin, devrimcilerin ve genel olarak tüm
muhaliflerin can güvenliğinin olmadığı bir ülke olarak tanınmaktadır. Bu durumu
Yunanistan devleti de gayet iyi bilmektedir. Gizli işkencehaneler,
kaybetme-katletme politikaları dünya basınında sıkça yer bulmuş, rutin haline
gelmiştir.
Yunanistan
devleti de Türkiye’de yaşananları bilmektedir diyorum, çünkü ben ve benim gibi
yüzlerce insan, Türkiye’de yaşadıklarını resmi belge ve raporlar halinde iltica
başvurularında gerekli makamlara sunmuştur. Benim de Yunanistan’a iltica etme
nedenlerim; hakkımda verilen haksız-hukuksuz cezalar ve karakollarda,
hapishanelerde gördüğüm işkencelerdir. Sağlık kurumları ve doktorlar tarafından
hazırlanmış tam 16 sayfalık işkence raporu iltica servisinin kayıtlarında da
yer almaktadır.
Devrimci
gazeteci Ali Ercan Gökoğlu’nun da Türkiye’de, işkencelere maruz kaldığı, uzun
yıllara varan hapis cezaları aldığı resmi olarak Yunanistan devletinin bilgisi
dahilindedir. Buna rağmen ‘’sınırdışı’’ edilme tehdidiyle haftalardır
"idari tutukluluk" kararıyla Atina Emniyet Müdürlüğü Yabancılar
Şubesi’nde tutuluyor. Bu karar, Ali Ercan Gökoğlu'nun Türkiye'ye iadesi
anlamına geliyor. Yani işkence görmesi, işkencede katledilmesi anlamına
geliyor.
Ali Ercan
Gökoğlu bir devrimcidir. Halkı ve vatanı için yıllardır mücadele eden, uzun
yıllar tutsaklık yaşayarak bedel ödeyen halkın onurlu evlatlarından biridir.
Devrimciler
suçlu, devrimcilik suç değildir.
Emperyalizm ve
faşist iktidarlar dünyayı kan gölüne çeviren işgaller ve katliamlar
gerçekleştirirken, devrimcilerin görevi halklara yönelik saldırılara karşı
mücadele etmektir. Onurlu bir yaşamın tek koşulu budur. Ali Ercan Gökoğlu ve
Türkiyeli devrimcilere yönelik saldırıların nedeni, halkları daha fazla
katletmek, ülkeleri daha kolay işgal ve yağmalayabilmek içindir. Devrimciliği
suç olarak gösterip devrimcileri hapishanelerde tutarak, sömürülerine engelsiz
bir şekilde devam etmek istiyorlar. Ne pahasına olursa olsun buna izin
vermeyeceğiz.
Ali Ercan
Gökoğlu, Türkiye'ye sınır dışı edilme tehdidine karşı 5 Ekim 2024 tarihinde “sınır
dışı ve idari tutukluluk kararının kaldırılması” talebiyle açlık grevine
başlamıştır.
İltica hakkı
bedel ödenerek kazanılmış bir haktır. Bugün Ali Ercan Gökoğlu hakkında verilen
bu hukuksuz kararların yarın bizler için de uygulanacağı açıktır. Bedel
ödeyerek kazandığımız haklarımızı yine bedel ödeyerek koruyacağız.
Bu nedenle
aşağıda belirttiğim talepler karşılanana kadar, 13 Kasım 2024 tarihinden
itibaren ölüm orucu eylemine başlıyorum.
Taleplerim:
Ali Ercan
Gökoğlu hakkında verilen;
- Sınırdışı
Kararı Kaldırılsın
- İdari
Tutukluluk Saldırısına Son Verilsin
- Politik
İltica Talebi Kabul Edilsin
- Türkiyeli
Devrimciler Üzerindeki Baskılara Son Verilsin
- Türkiye
ile İşbirliğine Son Verilsin
Taleplerim
karşılanana kadar ölüm orucu direnişime devam edeceğimi, Ali Ercan Gökoğlu’nun
başına gelecek en ufak olumsuzluktan Yunanistan Devletinin sorumlu olacağını
kamuoyuna bildiriyorum.
Hasan Farsak
12 Kasım
2024